19 Mayıs 2009 Salı

Türkan Saylan/ Oğluma Onu Anlatacağım..



Çok güzel yazmış Can Dündar..Blogumda yayınladığımı bilse kızmazdı eminim..Oğluma bu yazıyı Türkan Saylan' ı tanısın diye hatıra bırakmak istediğimi bilse, mutlu bile olurdu hatta...

O öldü, utanıyor musunuz şimdi? - Can Dündar

Utanıyorlar mıdır acaba şimdi? Hani o, ziyaretine gelenleri selamlamak için başını, boynunu sarıp cama çıktığında, “Hayatını örtü düşmanlığına adadı. Ömrünün son döneminde başörtü takmaya mecbur kaldı” diye yazanlar...
“Evi basıldığında ağır hasta görüntüsü vermişti, tarikatlara söverken ise turp gibiydi” diye yalan düzenler...
“Konu Müslümanlık olunca hastalığını unutuyor” diyerek onu hedef gösterenler...
“Battaniyesini atıp konsere koştu” başlığıyla onu kendileriyle karıştırıp takiyeci ilan edenler...
Evini basıp 20 yıllık ajandalarını götürenler...
Din, her şeyden önce vicdansa...
Yürekleri hepten çöl olmadıysa...
Şeytan ruhlarını esir almadıysa...
Vicdan azabı çekerler mi?
Bir özür dilerler mi?
* * *
Türkan Saylan, bu ülkenin yüz akıydı.
Ancak samimiyetle inanmış insanlarda rastlanabilecek bir feda kültürünün son temsilcisi...
İnsanların yardımına koşmak, cehaletle savaşmak uğruna koşulsuz kendinden vazgeçecek bir örnek insan...
İçi boşaltılmış “ahlak” kavramının etten, kemikten hali... Demokrasiden taviz vermeyen laiklik hassasiyetinin sesi...
Bir eğitim mücahidi...
“Annesi Hıristiyan, kendisi misyonerdir” diyenler annesinin Müslümanlığa geçiş belgesi karşısında başlarını öne eğmişler midir acaba?
“Kendini acındırmak için hasta taklidi yaptığını” söyleyenler ölümü karşısında günaha girdiklerini fark edip hicap duymuşlar mıdır?
* * *
Tek başına bir toplumun kaderini değiştiren insanlar vardır; Türkan Saylan, onların başında anılacaktır.
Onunla ilk görüşmemiz, 15 yıl önceydi. “Sarı Zeybek”e Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin verdiği ödülü onun elinden almıştım.
Son görüşmemizde “Kardelenler” için bir kampanya filmi planlıyorduk birlikte... Ve o yine, hepimizi hayranlığa sürükleyen bir enerjiyle, Anadolu’daki kızların durumunu anlatıyordu.
“Anadolu’yu küçücük katkılarla değiştirmek mümkün” diyordu.
“Bir kızın özgürlüğünün bedeli 200 YTL” idi.
Bulabildiği her kuruş, onun için kurtarılmış kızlar demekti.
* * *
Hasta halinde evinin basılması ve derneğinin yöneticilerinin, arşivinin götürülmesi, Ergenekon’un dönüm noktası oldu; soruşturmanın zihni arka planını ortaya koydu.
“Çağdaş Yaşam”, cami duvarıydı soruşturmanın...
Saylan’a dokunulmasını kimse onaylamadı; birkaç vicdansız hariç... Onlar da bir süre insafsızlıklarıyla hatırlanacak, sonra unutulup gideceklerdir.
Radyoaktiviteyi keşfeden, iki Nobelli Marie Curie, 1911’de Fransız Bilimler Akademisi’ne üyelik için davet edildiğinde bir gazete “O Fransız değil, Yahudidir” diye yazmıştı. Yayın etkili olmuş, Madam Curie Akademi’ye alınmamıştı.
Ne oldu?
Fransız Bilimler Akademisi’ne ilk kadın üye, ancak 68 yıl sonra, 1979’da seçilebildi.
Yalan kampanya yürüten gazete, halen tarihin çöplüğünde serili...
“Madam Curie” adı ise tarihi ışıtıyor. Türkan Saylan için de öyle olacak.
Adı, imdadına yetiştiği kızların yüreğinde ve hayatını adadığı ülkenin vicdanında yaşayacak.
Ruhu ise, ancak cehalete karşı açtığı savaş sonuçlandığında huzura kavuşacak...

16 Mayıs 2009 Cumartesi

Bebeklerde Gece Beslenmesi

ÜYE OLDUGUM MONTESSORİ MAİL GRUBUNDAN BİR KEZ DAHA ÇOK FAYDALANDIM.OLDUĞU GİBİ AKTARIYORUM, "SORU" LAR BENDEN, "CEVAP" LAR ONLARDAN...

Soru:
Gece beslenmesini kesmis tecrubeli anneler!!!

Ne zaman ve nasil kestiniz?

a) Kendi kendine birakti, ben birsey yapmadim.
b) Doktoru birakin artik dedi, ... aylikken .... seklinde birakti.
c) ... kadar oldu, hala gece ... kere ... ile besliyorum.
d) Tracy hogg okudum, .... seklinde biraktirdim..

Tesekkurler!!!

Cevap
Ben 1 ya da en fazla 2 kez emziriyordum 1 hafta oncesine kadar.
Memeyi kestim. Tam 24 aylik. Memeyi birakinca gece beslenmesi de kesilmis oldu. Simdi 1 kez uyaniyor. Su icip tekrar uyuyor. Cok yorgunsa hic uyanmiyor. Ama ben 2 kez cis yaptirmak icin kalkiyorum.

Cevap
Ben bu konuyu cok dusundum,X' in saatte bir-iki saatte bir uyandigi donemler vardi.Sonra sonra daha uzun sure uyumaya basladi.Su an yaklasik 2.5 yasinda; bazi geceler 1-2 kez,bazen 3-4 kez uyaniyor.Ben deneseyedim Dr.Jay Gordon'un yontemini deneyecektim.Ama bu doktor 1 yasindan kucuk bebeklerin gece beslenmesinden mahrum birakilmamasi gerektigini dusunuyor.

Soru:
1-2 saatte bir uyandigi zamanlarda mama ver diyen olmadi mi :)) Hep emzirdin mi? Sutun yetmedigi ve o yuzden uyandigini dusundun mu? yaninda mi yatirdin? Benim bel fitigim var, yanimda yatirdigimda feci bir agriyla ve parantez olmus sekilde uyaniyorum :(( Bir de o da sabaha kadar emmeye calisiyor :(( Derken ikimiz de dinlenmiyoruz bence bu gece uykusuyla..Yataginda kalsin desem de saat basi uyaniyor :((
Ne sordum yahu..

Cevap:
Biz yurtdisinda oldugumuz icin ailelerden,konu komsudan uzagiz,mama ver diyen olmadi :) Esim de anne sutunu cok destekleyen biri. Sutumun yetmedigini dusunmedim kilo alimi hep istikrarli oldu,onun disinda da saglikli bir cocuk.Biz beraber yattigimiz icin cok zor olmuyor gece emzirmeleri,en azindan yataktan kalkmama gerek kalmiyor,sonrasinda da ikimiz de yeniden uyuyakaliyoruz.

Cevap:
D sikki. Tracy Hogg okudum. Sut depolamasi (tanking) yaptim. Uykunun erken saatlerinde sut depolamasi yapinca, gece beslenmesini kesmek yerine, gecenin ilerleyen saatlarinde kalkmalar kendiliginden yok oldu. X ufakken 4-5 aylikken gece uyanmamaya basladi. Ben o 7 de yatiyorsa 7 de emziriyordum, 9 da emziriyordum, 11 de babasi biberon veriyordu ben uyuyordum. Y 11 ayliga kadar ne kadar depolatirsam depolatayim sabaha karsi uyandi hep. 4 am civariydi sanirim. Cok fazla inat etmedim. Her cocugun farkli oldugunu kabullenmek durumunda kaldim. Sonra onu yavas yavas 5-6 ya kaydirdi(k). Simdi 6-7 civari kalkip emiyor. 6 da kalkmissa tekrar yatiriyorum. 7 de kalkmissa meme keyfi yapiyor, 7:30 da kalkiyoruz. Tracy Hogg depolamayi 9 ay gibi kesebilirsiniz der ama ben hem X de hem Y de neme lazim diye 11-12 ayliga kadar devam ettirdim.Buradaki doktorlar (ABD) ileri aylarda (yaslarda) bu gece beslenmelerine kil. Ozellikle ileride dis curumelerine neden oldugundan dolayi illaki once sut, sonra dis fircalama veya agiz calkalama, sonra uyku diyorlar. En azindan bizim pediatrician oyle diyor. Meme verince Y'de bunu uygulamak zor. Cocuk anca keyfine variyor, sakinlesiyor. Haydaa kaldir, isigi ac, agzini calkala, dis fircala olmuyor tabi. Yataga koyuyorum. Arada sutten sonra birkac yudum su verdigim oluyor.

Soru:
Ben sanırım süt depolaması için gec kaldim, Ruzgar 10 aylik ve hala emiyor..Ve zamanında boyle bir aliskanlik kazandirmadim, ne zaman isterse emzirdim, zaten ilk 6 ay sadece anne sutu aldi, ben ise basladigimda depoladigim sutleri biberonla iciyordu, ek gidaya gecince biberon hayatindan cikti..yani 11 gibi biberon mumkun degil bizde..
Tabiki artik kasikla besleniyor..Gunduz cok emmiyor ama gece!!!Saat en gec 9 da uyur, 8 de rutin islemeye baslar (banyo+los isik+ninni+vs.)..Neden bilmem uyuduktan tam yarim saat sonra uyanır ve gece yarınsından sonra, 2 gibi uyanır tekrar, bu sefer ac olur..Emer uyur..Ama sutum artik yetmiyor ve bundan sonra zirt pirt uyanir!!!Doktoru gece 12 sabah 6 arasi buyume hormonu salgilanir, onemlidir, 12 de mama ver uyusun dedi(devam sutu), o kadar karsi olmama ragmen tamam dedim..Ama yok yok!!! Biberon almiyor!!! Cok sevdigi sulugunu verdim, onu da almiyor!!! Bardakla verdim, ı-ıh, kasikla verdim aldi!!! Yani gece 2 de kasikla besleyemem tabiki..Bazen ben odasina girmeyim, babasi beslesin, ya da beslenmeden uyusun, ama alissin biberona diyorum, bu seferde e ne zaman anne sutu alacak o zaman diye tedirgin oluyorum..
Caresiz hissediyorum biraz..Nasil alistiracagim bilmiyorum, henuz gece beslenmelerini kesmek icin erken gibi geliyor bana, gunduz ne kadar beslersem besleyim(takintili anneler gibi delice yedirdigim de oldu)gece uyaniyor..Tracy gunduz yeterince kalori alan bebek gece uyanmaz diyor ama Ruzgar uyaniyor..

Cevap:
Ben X’ e ilk gece beslemesinde meme, ikincisinde biberon veriyordum. Y biberon almadigi icin (calismayi biraktigim icin benim tembelligime geldi) sadece meme verdim. Biz Y'de hic biberon icin kasmadik, gunduz ya ufak bardak veya acik agizli alistirma bardagi verdik. Gece uyurken veya uyandiginda sadece meme verdim. Gece kesinlikle alistirma bardagindan anne sutu dahi kabul etmedi. Yeni yeni abisinin her yaptigini yapmak "zorunda" oldugu icin yatmadan evvel alistirma bardaginda sut iciyor. Sonra dislerini fircaliyorlar, yatirmadan hemen evvel ben emziriyorum. Gece beslemesi icin gec demissin. Bence degil. Mesela 2 de ac oldugu icin uyaniyorsa sen 11 de uyandirmadan meme ver. Ondan sonra yat uyu. Bakarsin karni dolu oldugu icin uyanmaz, sen de uyumaya devam edersin. 6 ya kadar idare eder (insallah). Bu arada uyarayim, ilk geceler biyolojik saatin yuzunden o uyanmasa bile sen o saatte uyanabilirsin. Bence aciktigi icin uyaniyorsa, doyurmak icin illa o saatte uyanmasini beklemeye gerek yok. Sutunun o sirada doyurmaya yetmedigini dusunuyorsan bir meme bir alistirma bardagi deneyebilirsin. Bir de hakikaten gece aciktigi icin kalktigini dusunuyorsan gunduz daha fazla yemek sun. Gun icinde daha fazla ogun verebilirsin. Gunduz belki saglam yiyordur, oylesine tavsiye niteliginde yazdim.

Cevap:
X son zamanlarda iyice abartmıştı gece kalkmasını. hele 22 Nisanda 15 kere falan kalkınca zıvanadan çıkmıştım. 23 Nisanda annemle telefonda konuşurken anne dayanamıyorum artık, gece emzirmeyi kesicem, X hem yemek yemiyor hemde artık hiç uyumuyor dedim, biz kalkıp gece yemek mi yiyoruz dedi, kes gitsin dedi. X 'i Ankara'da gören doktorlardan biriside memeyi tamamiyle kes artık, 18.aydan sonra çok faydasını görmezsiniz demişti. 15 kere kalkması bardağı taşıran son damla oldu. X 'in memede uyumasına izin vermedim yine. yatağına yatırdım. 12de uyanıp meme dedi su verdim, 3,5 da uyandı meme dedi su verdim, yattı uyudu. Ertesi gün su taktiği yine işe yaradı. 3.gece su taktiği pek tutmadı :), kızım sabah vericem sütü hadi yat dedim, çok ağlamadı bende şaşırdım. Bundan aylar önce 10 dakika falan ağlamıştı, ağladığı noktaya kadar ağlatacaktım, eşim çok vicdansızsın dedi, aldım emzirdim. Sonra vicdansız davrandığımı düşünüp çok üzülmüştüm ama keşke ozaman ağlayabildiği yere kadar ağlayıp memesiz uyumayı öğrenseymiş. Bir gece ağlardı sonra hiç ağlamazdı bence. (X 18.09.2007 doğumlu. Yani 19.ayda gece memeyi kesmiş olduk.)

Cevap:
13-13.5 aylikken emzirmeyi kesince gece beslenmesi otomatik olarak kesilmis oldu. Sonra bir sure gece uyandiklarinda geri uyutmada problem yasadim, emerken geri uyumaya alistiklarindan. Oglumda bu problemi hemen astim, uyumlu bir cocuk oldugundan kendi yataginda sabaha kadar deliksiz uyumayi, uyansa da kendi kendine uyumayi kisa surede ogrendi.
Kizimsa cok inatci cikti. Gece 6-7 kere uyandigini bilirim. Gece uyandiginda formul sut falan vermedim. Yataginda pispislayarak geri uyutmaya calistim. Ama baktim ki, 1.5-2 ay sonra bile hala bu kadar cok uyaniyor ve ben gunduzleri isyerinde yorgunluktan kafami bile tutamiyorum, ben de pes ettim. Kolay yolu secip kendi yatagima aldim.. Sonra cok rahat ettim, cunku beraber yatinca uyanmadi, uyansa da hemen uyudu. O aralar 1 yila yakin esim de ankarada degildi. Sonra esim ankaraya gelince kizi kendi odasina gecirdik. Zor olacak diye korkmustum, ama odasini, yatagini yeni aldigim aksesuarlarla susleyip cazip hale getirdigimden sanirim, kolay oldu.

Cevap:
Benim cevabim biraz tuhaf olacak belki;
e) sikki... Yani Hicbiri... f) sikki... Yani hepsinden ufacik bir parca...
X 15.10.2007 dogumlu, bir yasini biraz gecmisti sanirim, gece beslemelerini kesmeye kendim karar verdim. Kaynak gosteremeyecegim kadar cok okudugum web makalelerin ortak sonucu buydu, bir yasindan sonra gece beslememek gerek. Gerek, gerek de ben cocuguma hicbir seyi gerek, lazim sart diye zorla uygulayan bir anne olmadigim icin elbette bu gereklilikleri kendime ve kizima uygun sekilde revize etmeye calistim hep. O zamana kadar bir donem gecede 3 kez, bir donem gecede 2 kez besleniyordu X, 13 aylikti sanirim gece beslenmesini bire indirdim. Bir sure oyle devam ettik, sonra bazi geceler acliktan aglamazsa hic vermemeye basladim. 3 gece vermiyordum mesela, ama 4. gece ac oldugunu hissedersem veriyordum. Bu sekilde 1-2 ay gecirdik. Bu arada X yalanci emzik kullaniyor, bunun bu konuda faydasi buyuk, itiraf etmeliyim. Boyle boyle aralarda besledigim gecelerin arasi gittikce azaldi ve artik uzun zamandir geceleri sadece ihtiyaci oldugunu hissedersem su veriyorum. Anlayacagin ben yavas yavas azaltarak yumusak bir gecis yaptim ve kizim cok uyumlu davrandi.

Cevap:
X 23 aylikti kestigimde. Gece 1 x uyaniyordu birakmadan once. Keserken "okula basliyorsun - okula giden cocuklara inekler sut yapar" dedim o da inandi :D . Sonraki bi kac hafta geceleri uyaninca da su verdim. Yatma ritueli de degisti tabi. Emerek uyuyordu, kesince ilk once kucagimda sarki ile uyudu, daha sonraki haftalarda yataginda yatiyordu ve ben sirtini oksuyordum, sonunda yatagini da degistirdim "abla oldu" . Bundan boyle yanindaki koltukta oturup masal okudum, son asamada koltugu odadan aldim basucunda masali oyuyup optum ve ciktim...hala da oyle devam ediyor...
* Bence cocuklar ne zaman hazirsa o zaman biraktirmali
* Benim tanidigim butun anne sutcu bebekler emerek uyuyor - disleri de curumedi :D

Cevap:
15 ay bizde de durum aynıydı. geçen hafta yazmıştım 15-20 kez uyanıyordu X ve emerek uyuyordu. 9 aylıkken pedagog tavsiyesi almak istedik. Feriha Dildar'a gittik. O bize kısaca şöyle dedi: ' 6 aydan sonra gece beslenmesine gerek yoktur zira bebekler geceleri şalterleri kapatırlar ve kesintisiz uyuyabilirler. gece beslenmesinin yararı olmadığı gibi zararı var. benim oturduğum yerden bakıyor olsaydınız çok daha iyi anlardınız durumu...' büyüme hormonu salgılanmasından bahsediyordu tabii burada. Ben onu dinlediğimde hak vermiştim ama bizde gerçekleşemedi, çünkü oğlum gerçekten hazır değildi...

Cevap:
Bebeklerde sanirim boyle cok uyanma gibi bir donem oluyor. Yani bu bir surec bence.Gecici birsey ama cok yorucu.Çunku ne yaparsam yapayim uyandigi cok olmustur oglumun. Dislerle ilgili olabilir sik uyanmasi belki de uyumadan hemen once aldigi mama hazimsizlik yapiyordur. Aslinda gece icin en kolayi emzirmek bana gore. Ama yetmiyor o yuzden sik uyaniyor diyorsun.Offf bir soyle yatsalarda sabah kalksalar ne olur??

Soru:
Yatmadan hemen once mama almiyor ki, sorun bu zaten, Ruzgar hazir gidalardan hoslanmiyor :)) fresh anne memesi istiyor gece :))

Cevap:
Ben X doğduğundan beri hiç devam maması vermedim. İstemedi de zaten birkaç defa bi tattırayım dedim. Rüzgar da ağzının tadını biliyormuş  Fresh anne sütü Uyuturken emzirirdim, gece bazen uyanır bazen uyanmazdı. Ama ilk birkaç ay kilo sorunumuz vardı onun dışında gece uykusundan uyandırıp da doyurmadım (ki bunu birçok arkadaşımın yaptığını biliyorum belki aramızdan yapanlar da vardır. Böyle bir şey yapmalı mıyım diye sorduğumda doktoruma gerek yok dedi. Uykusunu bölmememi söyledi.) Uzun bir süre gece en fazla 2 defa uyanan X, 18. Ayında memeye inanılmaz düşkün olmaya başladı ve geceleri 5-10 dakikada bir uyanmaya başladı. Acaba acıkıyor mu diye düşündüm ama hayır acıkan çocuk sabah uyandığında yemeğe saldırır di mi? bizimki sırf memeyi emzik niyetine kullanmak için emiyordu. Bunu farkettiğimde 2 yaşına kadar emzirmek istememe rağmen kesmeye başladım ve kestim. Çünkü gece uyanmalarında hem o hem de ben çok yorulmaya başlamıştık.Ben kendi adıma yorum yapmak istiyorum burada sadece, tabi ki herkesin yorumu uygulaması farklıdır. Ben gece beslemelerinin çok gerekli olmadığın düşünüyorum (kilo problemi veya başka bir neden olmadığı sürece). Gece o uyanmadan da uyandırıp emzirmeyi de doru bulmuyorum ,eğer uyanmadıysa demek ki uykuya daha çok ihtiyacı var. Her uyandığında da emzirmemek gerekiyor bence çünkü her uyandığında emzirilince çocuk bu defa uykusunda başka bir nedenden dolayı uyansa bile uyumak için memeye ihtiyaç duyuyor. Uyandığında biraz beklemek gerekiyor, belki biraz pışpışlamak, kendi kendine uykuya dalmasını sağlamak, hala uyumuyorsa kucak vs… çünkü bence çocuğun gece deliksiz uykuya ihtiyacı var. Ayrıca karnı çok dolu bir bebeğin de uykuya dalması bence zor olur ve çocuk rahatsız olur (kendimizden pay biçerlim) Ama bence bebekler her zaman acıktıkları için uyanmıyorlar.. İleride bu alışkanlıktan vazgeçmesi çok zor oluyor bu nedenle şimdiden alıştırma derim. Ben yaşadığım için biliyorum.

Cevap:
Katılıyorum…gece sık sık uyanmalarının nedenini acikmis olmalarindan degilde uykuya araci koymak istemelerinden kaynaklandigini dusunuyorum…bu arac meme olabilir…mama olabilir…sallanma olabilir (bizim basimiza gelen), vs..vs…araci kaldirip cocugun kendi kendine uyumasini saglarsak (ki hic kolay degil ama imkansızda degil sadece sabir, sabir, ve kararli olmak) kesintisiz uyumasini saglayabiliriz…

Cevap:
Bebekler büyüme ataklarında daha fazla ten temasına, sıcaklığa, ilgiye, beslenmeye ihtiyaç duyuyorlar.Güzel tarafı ise bu dönemin sonunda yeni yetenekler elde ediyorlar.X’ in huzursuzluk haftaları belirtilen büyüme atakları ile birebir örtüşüyordu.Kaba bir hesapla Rüzgar da 40 hafta civarı, bir de sen göz at istersen; “büyüme atağı” veya “growth spurt” olarak search edebilirsin.Bakalım Rüzgar ne sürprizler hazırlıyor size

Soru:
Evet, tam da 42. haftasinda icinden cikilmaz bir hal aldi :)) Cok cok mantikli ,biraz bunun uzerine okuyacagim..

Cevap:
Benzer seyleri bizde yasadik….cozum cok kolay aslinda…biberonun agzini igneyle iyicene actik…mamanin daha fazla gelmesini sagladik…veee biberona alismasi cok kolay oldu…Ama biberonla mama verince daha uzun süre uyurmu emin olamadım ?

Soru:
Kendimi tam ariza gibi hissetmeye basladim herseye "yo yo, bu da degil" diyerek ama bunu da yaptik..biber kozledigimiz sisle actik desem :))

Cevap:
Ben de calistigim icin X emdigi donem boyunca gece en az bir defa emzirip tekrar yatiriyordum. Sonra sabaha karsi da bir uyaniyordu emzirip cikiyordum isten donunce birde gece memede uyuturken sut veriyordum. toplam 47 defa emiyordu X. Ne zaman emzirmeyi biraktik gece beslenmelerimiz de bitti. Bizim doktorumuz gece beslenmesinde bir sakinca gormuyor. O aksine sutteki kalsiyumun disleri koruduguna inaniyor ve dis heskimleri ile bu konuda hic anlasamadigini soyluyordu. Ben de buyume hormonunun gece 22 ile 02 arasinda en aktif sekilde salgilandigini okumustum. Mumkun oldugunca karanlik ve sessiz bir ortamda olmaliymis uyku.

Cevap:
Yazdiklarini okuyunca inanamadim. Tamamen bizim evdeki goruntu... Biberona tam itiraz, dedigin gibi sut de yetmiyor (bizde birde tuzlu olan sag taraf da iptal). Gunce gunduz cok yemedigi icin acdiye uyumadigini dusunuyordum ama demek ki durum bu da degil...Ayrica dis de degil...
Yenidogan doneminde bile bundan daha uzun uyurdu...Bir cozum bulabilirsen beni de haberdar et lutfen...Tabi ben uykusuzluktan hala olmemissem...

Cevap:
Benim kızım sadece acıktığı zaman uyanıyor, yoğun geçen bu hafta saat 22.30 gibi mamasını yedi ve uyudu sabah 06.30'a kadar :)Önceden daha erken uyuyordu 20-21 arası ve mutlaka gece uyanıyordu.

Cevap:
Maalesef bebekler kitapta yazilanlar gibi oluyor cogu zaman. Benim oglum da Ruzgar gibiydi. Gece zirt pirt uyanir ve meme isterdi su ile kandiramazdim biraz gozu dalar gibi olsa da ben yastiga basimi koyar koymaz tekrar kalkmak zorunda kalirdim. Evet gece buyume hormonu salgilaniyor ama napalim cocugu emmesi icin ben uyandirmiyorum ki kendisi uyaniyor emmeden de geri uyumuyor. Onu aglatarak gece emmemesi gerektigini kabullendirmek de bana gore degil. Mecbur uykusuzluk yontemini secmistim ben. Simdi 17 aylik emmeyi kendisi birakti ama eskisi kadar olmasada gece hala uyaniyor. Simdi de dislerine bagliyorum uyanmalarini birde emzik aliskanligina uykusu hafiflediginde emzigini ariyor. Sadece gece uyurken emzik aliyor bu aralar onu da unutturmaya calisacagim.

Simdi neden anlattim bunca seyi :) ha evet yanliz degilsin demek icindi...

SONSÖZ IRAZ:
Herkese selam tekrar,

Sanirim soyle bir yol izleyecegim:

a) Okudugum kitaplara anayasa muamelesi yapmayacagim, her cocuk farkli..

b) Emdigi icin mutluluk duyacagim, bir de aklimdan su sutum yetmiyor cumlesini uzaklastiracagim, ben ki 6 ay sadece emzirip bu 6 ayin sonunda percentile hesaplarina gore 9 aylik bebek gelisiminde bir yavru tasiyordum , ki hala gurbuz :P Nerden cikti bu sutum yetmiyor..Sutum icin bol su icemeye devam..Itiraf ediyorum ki bunu uzun zamandir ihmal ediyorum..

c) Gunduz biraz daha fazla beslemeye gayret edecegim, bu nasil olacak bilmiyorum, Ruzgar 10 aylik, 11 kilo 300 gram ve 76 cm. (bunlar aslinda 9 ay kontrolundeki olcumlerden..)

d) Gece uyandiginda sadece 1 kere emzirecegim, doydugundan eminsem odasina babasi gidecek, zamanla anlayacak ki her uyandiginda meme yok..Ama doymadigini dusunuyorsam fazlaca hasir nesir olacagiz sanirim..

e) Rüzgar' in hala gece besleniyor olmasini dert etmeyecegim, henuz kucuk, ama 2 ay sonra hazir oldugunu dusunursem yavas yavas kesecegim..

f) Uyanmalarin illaki acliktan oldugunu dusunmeyecegim obsesif bir sekilde, bir de biz gece " aaa aciktim, hadi kalkayim birseyler yiyeyim" demiyoruz..Ama bu da cok mantikli degil, biz artik buyumuyoruz ki ?!?Tamam, bunu biraz daha dusunecegim..

g) Ben yatmaya giderken uyuyor olsa da emzirecegim,emerse tabiki..

h) Kafama takmayacagim, gecici oldugunu aklimdan cikarmayacagim..Buyume hormonu falan, yapmayacagim oyle ince hesaplar..Yasayip gidecegim ozetle..

Sevgiler..

15 Mayıs 2009 Cuma

İyi ki Doğdun Sevgilim...


Umulmadık bir anda çıkılan bir tatilde geçirilen şahane sabahlar ve serin akşam üzerleri gibi..İşte tam olarak böyle..Umulmadık bir anda ve şahane..


Sevgilim..


Uyanır uyanmaz ayılan ve "baba" olduğunu gözünü açar açmaz hatırlayan...


Tanıştığımız günden beri yaşlanmayan ama büyüyen, ben büyürken tüm büyüme ağrılarıma iyi gelen...


Yanımdan gitmesin, diğer odaya bile gitmesin dedirten, gitmeye yeltendiğinde çıkan "nereye" sorusuna her seferinde gülümseyerek cevap verebilen..

Küçücük hallerimde kendi kocaman hallerini görebilen...


Ben doğduğum gün bir yerlerde yazılmış olsa gerek "sen"..

Edip Cansever demeseydi ben der yazardım bir yere, "bizim sevdamız da öyledir, iyi şiirler gibi..."

12 Mayıs 2009 Salı

anneler günü, bir diş,bir artroskopi..

Anneler günü güzeldi, oğlum bana yürütecinde heyecanla sallaya sallaya getirdi hediyemi..Sadece sallamak özgür iradesi ile olan bir eylemdi, hatta bence elinden almasam ve o biraz daha sallasa çok mutlu olurdu..Eee, bir de babası yardımcı olmuş tabiki seçmesine..Ne zamandır keşke bende olsa diyordum..



Anneme gittik..Hediyeleştik..Ne güzel bir cd hazırlamış annemle abim bana, herkes farkında sanırım müzik dinlemeyi özlediğimin..Abim yeşil balık aldı anneme, ben de yeşil taş ve de uğurlu filler aldım..Mistiğim, mistiksin, mistik..



Derken enerjim düşük, bugün oldu yazayım dedim anneler gününü..Ama bugün 2 adet yenilik var hayatımda..Birincisi oğlum, güzel gülüşlüm, büyüme arkadaşımla ilgili..Babası aradı bugün, hastan var mı dedi, tam da o anda vardı ve böyle olduğunda hep ben seni sonra ararım der kapatırım ama bugün öyle demedim, çünkü sesi çok iyi geliyordu ve birşey söyleyeceği belliydi..Var ama söyle dedim, o da söyledi, oğlumun dişi çıkmış!!!Büyüdü dedim..Sanki askere yolluyoruz, her gelişim evresinde diyorum ki, eyvah, biraz daha zaman geride kaldı ve tekrarı yok..Neyse..Hüzünlü konuşmalar bunlar..Şimdilik bana göstermedi ama babası sürekli görüyor, ben de çay bardağından su içirip "çıt" dinliyorum..

İkincisi ise babamla ilgili..Dizleri ağrıyordu, ortopediye götürdüm, film çektirdik, dizleri kötü..Artroskopi yapılacak..Çok endişelendim çünkü yürümesini etkileyecek herşey yaşam kalitesini etkileyecektir..Öyle korkacak kadar birşey yokmuş, allah korusun yürüyememek falan..Ama babamın ağrıları var mı var..Ben küçükken annemin de babamın da dizleri ağrımazdı ki..Bu da hüzün..

Yani bugün büyümekle yaşlanmak kucak kucağa..

Oğlumu çok öptüm bügün, çok kucakladım, o da çokça başımı koydu omzuma, anlamış gibi beni..

3 Mayıs 2009 Pazar

Oyun Grubu..




Çocuklar gibi şenim!!!

Artık Rüzgar'ın bir oyun grubu var..

Hamileyken üye olduğum mail gruplarından, Rüzgar la buluştuktan sonra ise takip ettiğim bloglardan çok şey öğrendim..

Önce Ayça'ya kocaman teşekkür..Ufkumu öyle çok konuda genişletti ki, tahmin bile edemez.. Oyun grubu fikri onun sayesinde yer etti zihnimde..

Iraz ve Rüzgar..Sedef ve Derin..Hilal ve Emre..Ve bundan sonra bize katılacak olan Berna ve Tunç..

Çok şekerlerdi..Tabiki birlikte oynamadılar ama hep izlediler birbirlerini..Bu bile yeterli çünkü çok mutlular birlikteyken her hallerinden belli..Bir de şöyle düşünüyorum, kendi ebatlarında canlılar..Çok heyecan verici ya!!!Bir dönem devler ülkesinde yaşadığımı ve sonra kendi ülkeme döndüğümü hayal ediyorum da..Ne harika bir histir aynı göz hizasında olabildiği arkadaşlarıyla iletişim halinde olmak..

Peki ne yaptık..2-3 tane şarkı söyledik ve sonra onlar oynadılar..Ayrı ayrı..Zaten paralel oyun 2 yaşından itibaren başlıyor,birlikte oynamaları ise hemen hemen anaokulu çağına denk geliyor.. şimdi gelişim evreleri açısından da bakarsak yalnız oynama dönemindeler..

Burda biraz psikolog olup yazmak istiyorum..Bebeklerin oyuna başlamaları sade ve kendine yönelik oyunlarla oluyor..Karmaşık, çok kişili ve kurallı oyunlar sonradan geliyor..Bebekken yalnız oynuyorlar, dış dünyayı dahil etmek gibi bir dertleri olmuyor ve tek başlarına keşfetmeyi tercih ediyorlar..Mesela bebekler elleri ve ayakları ile oynarlar..İlerleyen zamanlarda ise çıngıraklı oyuncaklarla oynamaya..İki yaşından itibaren paralel oyun başlıyor, yani yan yana ve birbirlerinin farkındadırlar ama hala yalnız oynuyorlar..Hala kural ve birlikte hareket etme yok..Genellikle dört yaş civarı ya da anaokulu çağı diyelim, çocuklar grup oyunu için hazır oluyorlar ya da grup oyununu öğrenmeye hazır oluyorlar..Bu dönemde oyuncaklarını paylaşabiliyorlar, temalı oyun oynayabiliyorlar ve oyun esnasında sıra alma becerileri gelişmiş oluyor..

Bizim grubumuzda ise..

Arada birbirlerinin elindeki oyuncağa uzandılar..Derin beni oyuna davet etti arka arkaya topu bana göstererek, topu at-tut yapabiliyor, biraz onunla oynadım ve bir kez daha kız ve erkek çocuğun psikomotor gelişim hızındaki farklılağa hayret ettim..Sanırım yaşamları boyunca psikomotor becerilerini erkeklerden daha çok kullandıkları için kızlar hep önden gidiyor..Rüzgar ve Emre sadece "bakarken" Derin taklit ediyordu..Sonra onlar oyuna dalınca biz anneler, eee kaçta yatıyor, kaçta kalkıyor, ne yiyor, hımm, zzz türü sohbetlere daldık ve onlar birbirlerine güzel bakışlar atıp aynı oyun halısının üstünde 1 saat geçirdikten sonra dağıldık..Zaten bu kadar küçük oldukları için ya birinin uykusu geliyor, ya acıkan oluyor, vs..45 dakika maksimum 1 saat yeterli..

Haftaya Sedeflerin bahçesinde buluşmaya karar verdik..

Bu arada ben de boş durmadım, yine Ayça'dan aldığım ilhamla hemen bir mail grubu kurdum..Sadece Adanalıların işine yarayacak bu grup..Ayça zaten İstanbul'da çoktan başlamış bu işe ve hatta medyaya bile yansımış..Ve de bu ara harika bir sosyal sorumluluk girişimleri var..


Adana mail grubu olsun istedim, umarım zamanla İstanbuldaki kadar aktif hale gelir..İstedim çünkü çeşitli kreşlerin oyun grubundan faydalanmaktansa, ev ortamında ve sıcaklığında aynı gelişim aşamasında olan bebeklerin/ çocukların bir araya gelmesi gelişimlerine muhteşem katkılar sağlar bence..

Buyrun:
oyungrubu_adana-subscribe@yahoogroups.com

1 Mayıs 2009 Cuma

Eşref Armağan/ Parmakları ile gören üstat..



Bu sabah facebook da bir video paylasimi sonucunda hatırladım Esref Armağan'ı..Hatırladım diyorum çünkü hakkında yarım yamalak parçalar vardı zihnimde..Şimdi bu yarım yamalakları bütünledim ve paylaşmak istedim..



Eşref Armağan, çok özel bir Türk ressamdır. Eserleri hem Türkiye çapında, hem de yurt dısında çeşitli sergilerde yer almıştır.Geçmişte İtalya'dan, bir süre önce de Şangay Büyükşehir Belediye Başkanından davetler almıştır. Birçok kereler hem Türk televizyon kanallarında hem de CNN ve BBC gibi kanallarda adından söz edilmiş olmasına rağmen değerli sanatçı ve ressamlarının bulunduğu kitaplarda Eşref Armağan'ın adı geçmemektedir.




Eşref doğuştan görmez bir ressamdır. Hiç bir zaman gün batımını, baharda yeşeren, çiçek açan doğayı ve renklerini göremedi.. Tuttuğunu koparan, mücadeleci kişiliği ona, duygularını dile getirebilmek için ses, bir anlamda da görmek için göz kazandırmıştır.




Görmeden bu kadar mükemmel eserler ortaya çıkaran bır dehanın eserleri karşısında büyülenmemek elde değil. Eşref Armağan'ın biyografisi çok acıklı;

Bundan 52 yıl önce İstanbul'da, Fatih'in çok mütevazı mahallelerinden birinde, dünyaya gelir. Eşref, ne çocukken ne de yetişkin çağda hiçbir öğrenim görmez.. Kendi kendine yazmayı öğrenir. Eşref, bütün gün babasının dükkanında baca boruları keserek babasına yardım eder, boş zamanını da resim çizerek geçirir.. 6 yaşındayken kalem ile kağıt üzerine çizmeyi, 18 yaşında ise önce parmakları ile kağıt üzerine, sonra da kartona yağlı boya ile resim yapmaya başlar.. Yağlı boyadan akrilik boyaya ve tuale geçer..Elleri artık onun gözleri olur..Görmemesine rağmen çizdiklerinin bu denli gerçeği yansıtması, resim yapmanın onda bir tutkuya dönüşmesini sağlar..

Bütün dahilerde olduğu gibi Eşref'teki bu zeka da olağanüstü birşey..



1994 senesinde senesinde Joan Eröncel isimli 30 sene evvel Türkiye'de evlenmiş Amerikalı bir hanım ile tanışır.. Joan, onun eserlerinin mükemmelliğine hayran olur ve ona yardım etmeye karar verir.. Hatta onun adına bir internet sitesi açar..Şu an yenilenmiş bir sitesi daha bulunmaktadır..

KAYNAK: http://www.esrefarmagan.com/index-tr.html