26 Eylül 2010 Pazar

Iraz' ın Oyun Grupları ve Çocuk Merkezli Aile Danışmanlığı

Yeni dönem başladı..İyi ki..Önüm, arkam, sağım, solum çocuk diye başlamıştım, iyi ki..İkinci çocuğum oldu oyun gruplarım, iyi ki..Şimdi biraz büyüdü bebeğim, yürümeye başladı ufak adımlarla..



IRAZ' IN OYUN GRUPLARI

PSİKOLOG KOORDİNASYONUNDA OYUN GRUBU

Bebeklerin ve çocukların yaşıtlarıyla zaman geçirmeleri psikososyal gelişimlerine dikkate alınmayı gerektirecek kadar katkı sağlar.

Oyun, çocuğun kendi deneyimleriyle öğrenmesinin en etkili yoludur.

Oyun uyumdur.

• Ticari kurumların sağlayamadığı sıcaklık ve buna eşlik eden anne duyarlılığında psikolog bakışaçısı.

• 4 psikomotor gelişim alanının (dil-bilişsel, ince motor, kaba motor, sosyal beceri- özbakım) her hafta beslendiği ve uyarıldığı, 6 ayda bir düzenli olarak gelişim envanterinin uygulandığı sıcak biraraya gelmeler ve oynamalar.

• Oyun grubu birlikteliği 1 saat, haftada bir Cumartesi veya haftaiçi ortaklaşa belirlenen bir gün, her grupta en az 3 en fazla 6 çocukla olacaktır.

• Yaş grupları ise 9- 14 ay, 15- 24 ay, 24-36 ay, 36 ay ve üzeri olarak belirlenmiştir.

• Beklenen kazançlar: Uyum sağlama ve öğrenme becerileri yüksek, sosyalleşmeyi içselleştirmiş bir çocuk, alternatif eğitim metodlarına öncelik tanınan yeni bir anne bakış açısı, kalasik oyuncaklara alternatif doğal ve geri dönüşümle kazanılmış oyuncaklarla keyifli oyun saatleri.

• Her yaş grubu için özel olarak hazırlanan oyun grubu programı alternatif eğitim modellerinden faydalanmaktadır.

• Materyal getirmenize gerek yoktur.

ÇOCUK MERKEZLİ AİLE DANIŞMANLIĞI


GELİŞİM DEĞERLENDİRMESİ

Zeka testleri
Gelişim Geriliği
Öğrenme Güçlüğü
Gecikmiş Konuşma
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
Çocukların Gelişim Özellikleri ve Genel Gelişim Değerlendirmesi
Yaygın Gelişimsel Bozukluk ( Otizm, Asperger Sendromu, Reaktif Bağlanma Bozukluğu)

ÇOCUK ODAKLI DANIŞMANLIK

Tuvalet Eğitimi
Uyku Problemleri
Yeme Problemleri
Uyum Problemleri
Davranış Bozuklukları
Çocukluk Çağı Depresyonu
Okul Reddi ve Okul Problemleri
Çocukta Kaygı Bozuklukları ( Alt Islatma, Tırnak Yeme, Parmak Emme, Yalan Söyleme, Öfke Nöbetleri, Saldırganlık, Tikler)

ANNE-BABA ODAKLI DANIŞMANLIK

Kreş Seçimi
Sağlıklı Bağlanma
Ebeveynlik Stilleri
Kardeş Kıskançlığı
Çocukta Yaratıcılık
Sağlıklı Sınır Koyma
Çalışan Anne ve Çocuk
Boşanma Sürecinde Çocuk
Aile İçi İletişim Problemleri
Zeka Gelişiminde Ailenin Rolü
Özgüveni Yüksek Çocuklar Yetiştirmek
Pozitif Disiplin (Ödül ve Ceza Gerçekten Faydalı mı?)

Ve herşey için:
Uzman Psikolog Iraz Toros Suman
iraztoros@yahoo.com


19 Eylül 2010 Pazar

Küçük Şeyler & Ama Neden



Artık Prof. Dr. Üstün Dökmen/ Yaşam Boyu Gelişim Akademisi/ Bahçeşehir Küçük Şeyler Anaokulu' nun psikologuyum..Rüzgar öğrencisi..Ben full time, o part time..Okul çocukların işi biliyorsunuz,çok ciddiye alıyorlar ve Rüzgar 5 gün çalışmak için hala çok küçük..İşte bunu tarihe not düşüyorum kendimce, Rüzgar ucundan okullu artık..

Oyun grubu deniliyor Rüzgar' ın yaş grubuna..Rüzgar tam 26 aylık..Haftanın 5 yarım günü gelebiliyorlar isterlerse, yoğunluk haftanın 3 yarım günü, tam gün kabul edilmiyor..Programlar akademiden geliyor..İçerik zengin, kavram gelişimi ve oyun diyelim özetle..Rüzgar bayılıyor, okula gidiyorum diye koşa koşa çıkıyor evden, ve ben de bayılıyorum!!!Tam istediğim gibi; önüm, arkam, sağım, solum çocuk!!!

Sonra birgün minimum 28 saat olsun istiyorum, kim ilgileniyor bu konuyla? Yazmak istiyorum, okumak istiyorum, battaniye örmek ve film izlemek ama bu arada kocamla en az 4 saat sohbet etmek sonra hergün bir arkadaşım için kek yapıp "ah o eski günler.." diye başlayan cümleler kurmak,sonra da en az 7 saat uyumak istiyorum..

Ve Rüzgar'la diyaloglarımızın gittiği yön çok enteresan, şöyle ki:

Mesela evdeyiz ve durup dururken:
"Kuzey nerede anne(parktaki oyun arkadaşı)?"
"Galiba evindedir tatlım"
"Kuzey' in evi nerede anne?"
"Bilmiyorum ki.."
"Neden bilmiyorsun anne?"
"...."
"Neden susuyorsun anne?"
"Bilmiyorum dedim ya tatlım, susmuyorum"
"Ama neden bilmiyorsun anne?"
"Herşeyi bilemem ki Rüzgar"
"Ama nedeeeennnnn?"
"Sence neden?"
"Neden?"
"Neden?"
"Neden neden dedin anne?"
"......................"

Ya da..

"Acıktın mı Rüzgar?"
"Acıkmadım"
"Tamam o zaman, sen oyna ben acıktım yemek yiyeceğim"
"Ben de acıktım, ben de yicem"
"Gel o zaman, bak sofra hazır"
"Ama ben boya yapmak istiyorum"
"Tamam sen yap.."
"Anneeeeeeeee"
"Efendim?"
"Benimle boya yapppp!"
"Açım ben.."
"Amaaaaaaaaaa nedennnnnnnnnnnnnnnnnnn"

Ya da..

"Anne üstüm pis olmuş(mesela boya) değiştir"
"Tamam gel çıkartalım"
"Çıkartmak istemiyorum"
"Nasıl değiştireceğim?"
"Değiştirme"
"Peki."
"Pis olmuş ama(gözyaşları fışkırmak üzere)
"Hemen yıkarım kurur,tekrar giyersin, hadi çıkart"
"Çıkartamam"
"?!?"
"Temizle"
"Silelim mi?"
"Silme ıslanır"
"?!?(Bu arada iç sesim haydaaaaaaaaaaaa diye çığlık atmakta)
"Anne temizle"
"Gel beraber o sevdiğin tişörtü alalım dolabından"
"Ama nedeennnnnnnnn.."


Yani Rüzgar "ama" ve "neden" in gücünü keşfetti, gözümün taaaaaaaaaaaaaaa içine bakarak konuşuyor, hadi bir sinirlerin bozulsun da sonra gör benimki nasıl bozuluyor der gibi..Sinirlerim bozuluyor mu? Bazen..Bilerek yaptığı anlarda..Rüzgar bunu anlıyor mu..Bazen..Anlasın istediğim anlarda..Zor iş çocuk olmak, anne olmak da..İki yaş sendromu mu bu? Büyümek sendromu..Bana da oluyor bazen..Ama nedeeeennnn dediğim anlar yani..

İşte bu aralar bu kadar..

8 Eylül 2010 Çarşamba

Sakin ve Eylül..

Sözlerimi biriktiremediğim zamanlar bitti gibi geliyor ve bugun sakin kaldım bir an, oysa ne kadar zor, sakin kalmak..

Rüzgar, ben ve kocam yan yana durduk..Rüzgar elma kesti, ben ceviz ayıkladım, taze ceviz, ellerimin boyanacağını dert etmeden, neden etmedim bilmiyorum, aslında ederim, Turgut da ayıkladı, o zaten böyle şeyleri dert etmez, ya da ben dert etmeyim diye dert etmiyor görünür..Neyse..İşte bu çok sakin bir andı..Ohh dedim, çok şükür..Demeyeli ne kadar uzun zaman olmuş..Sakinleşmeyeli..

Bilen biliyor, ki sussunlar, sıkı bir değişiklik yaptım hayatımda, ailecek mutlu olduk, daha da olacağız, zamanı var, söyleyeceğim..



Şimdi ellerimde ceviz boyaları, saçlarıma kına yaktığım zamanlar geldi aklıma,ne kadar masumduk değil mi kızlar, Asum,Sedam,Deryam,Nilayım,Nurum,Burcum ve de Irazım :)Sakindik değil mi, delice merak eder ve denerdik hayatı ama sakindik, deliydik ve sakindik, saçımızı boyayamazdık, kına yakardık, en fazla bu kadar deliydik, ama sakindik işte..

Nehir var aklımda günlerdir, 20 bin lira için konuşmalar,pembe balonlar..Bu para küçücük oysa ki, olması gerekenin yanında..Sırada bu var..



Rüzgar öyle büyüdü ki, gelin de bir görün.."neden" ve "ama" en yakın arkadaşları..

Ne yapıyosun annecim..Yemek yapıyorum tatlım..Ama neden..

Burada ne yazıyor anne..Peride Celal yazıyor tatlım..Ama neden..

Bugün işe gitmiyor musun anne..Gitmiyorum tatlım..Ama neden..

Sanırım hayatın anlamsızlığını kavramak üzere, ama neden deyip duruyor..



Uyduruyor,"a-be-ce diye bağırcam, çiftliğinde Ali babanın" diye bir şarkı tutturuyor sıkça..Tencerelerin hepsini indirip üstlerinde zıplıyor, "ben şimdi parka geldim" diyor..Sonra içlerine eline ne geçerse koyup yemek yapıyor, ikramda kusur yok; çorba, salata, hatta mantı..Bazen de robot yemeği yaptım diyor?!?Bazen hayali bir dondurma yapıyor ve nedense asla bana ikram etmiyor, "Sen yeme babama yaptım" diyor.."Kocaman bir astronot oldum ben" diye süpermen duruşuyla geziyor evde, oysa babasından başka hiçbir süper kahraman tanımıyor henüz..Hayal kuruyor yani, çok heyecanlı değil mi?!? "Kendine ii bak tatlım, güle güle bebeğim, tisikür ederim ve bişi diil" düşmüyor dilinden, nezaketli bir adam oldu yani..

Oyun gruplarım hemen tatil dönüşü başlıyor, heyecanlı mıyım, sevgilimi özlemiş gibi hem de!!!Hazırlıklarımı tamamladım, bekliyorum çocuklarımı..Sanal gruba katılmak için, tık tık..



İyi ki Eylül geldi..Sadece bunun için günlerce sevinebilirim..Melankoli en sevmediğim ruh halidir, buna yormayın, ama ilkbaharın değil sonbaharın gelişi sevindirir beni, kış değil, sadece sonbahar, Eylül de geldim bu dünyaya diye mi..

Bir de bir de, çok şükür :)


*Resimler İpek Kocaaydın' ın sonbahar tabloları..

5 Eylül 2010 Pazar

nehir..


Edilen dualar,gönderilen enerjiler, dilekler, hayaller, sözler, susmalar, ağlamalar, ama'lar,yakarmalar, ve Nehir..

O kadar isterdim ki şu anda annenin, babanın ve ablanın elini tutmayı; onlara sımsıkı sarılıp, harikaydınız ve Nehir bunu biliyor demeyi..Huzur ikinci adın olsun artık Nehirim, o kadar hak ettin ki bunu, öyle sıkı mücadele ettin ki küçücük ömründe küçücük bedeninle..