24 Mayıs 2011 Salı

Bir duyuru ve tekrar..

Bu pazar ilk seminerimin tekrarını yapıyorum, "Çocuk Olmak ve Pozitif Disiplin".
Sanırım en sık tekrarladığım ve en yankı uyandıran seminer başlığı olarak kişisel tarihimde yerini aldı..
Seminerde uzun uzun ebeveynlik serüveninin en can alıcı başlıkları üzerinde duruyoruz, duruyoruz diyorum çünkü sürekli katılımcılar artık çok iyi biliyorlar ki monologa açık ara fark atarak diyalog ön planda..Sesli düşünüyoruz, çok istediğim için yaşantı grubu, hatta grup terapi tadında bir birliktelik oluyor..
Ana başlıklar ise:
Ne zaman ve neden "hayır" demeli, uzmanlar "hayır" çok sık kullanılası bir kelime değil derler ama nereye kadar?"
"Kurallar" bir çocuğun gelişiminin hangi noktasına denk getirilerek hayatımıza alınmalı?
Disiplin kültürümüzün olmazsa olmazları arasındadır ya, ama ne zaman ve nasıl bir yöntemle?
Pozitif disipilin sın zamanların populer akımlarından, peki nedir tam olarak?
2 yaş civarında herşeyi yapabileceğini sanmaya başlayan çocuklarımızla ilişkimizi nasıl şekillendirmeliyiz?
...
Ve klasik duyuru:



AİLE İÇİ İLETİŞİM SEMİNERLERİ
“Çocuk Olmak ve Pozitif Disiplin”


Çocuğunuzla ilişkinizde sınır koymakla ilgili bir belirsizlik ve kararsızlık mı yaşıyorsunuz?

Ne zaman “hayır” diyeceğinizle ilgili aklınız karışıyor mu?

Çocuğunuz söz konusu olduğunda kural koymakla ilgili sorunlar yaşıyor musunuz?

“Benim küçük bebeğim bir çocuğa dönüşüyor ve ben nasıl davranmam gerektiğini bilemiyorum” diyor musunuz?

2 yaş civarında başlayıp devam eden davranış değişiklikleri ile nasıl başa çıkacağınızı bilemiyor ve kaygı dolu bir şaşkınlık yaşıyor musunuz?

Uçlar arasında gidip gelmek, bir çocuğun gözünden bu tartışmaya kulak vermek, empati yeteneği güçlü bir ebeveyne dönüşmek, gerçek vak’a örneklerini dinleyip fikir üretmek için Uzman Psikolog Iraz Toros Suman’ ın konuşmacı olduğu Aile İçi İletişim Seminerleri’ nin beşincisine, Pozitif Disiplin hakkında konuşmaya davetlisiniz..

Tarih:
29 Mayıs 2011, Pazar,
14:00- 16:30
Yer:
Bizden1e, Kişisel Gelişim Merkezi, Bostancı
Ücret:
25 TL.
Kayıt ve Bilgi Almak İçin: iraztoros@yahoo.com

* Katılım kontenjanla sınırlıdır.Katılmak isteyenler 27 Mayıs Cuma gününe kadar kayıt yaptırabilirler.

***
1980 doğumlu Iraz Toros Suman, İstanbul Bilgi Üniversitelerinde aldığı psikoloji lisans eğitiminin ardından bir kadın sığınma evinin kurucu müdürlüğünü yaptı. Bu deneyim aile içi iletişim problemlerinin geldiği son noktaya şahit olmasını; böylece çocuklarla çalışmanın önemini kavramasını sağladı.Bu dönemde uzmanlığını tamamladı ve tezini “aile içi şiddet” üzerine oluşturdu. Kadın sığınma evinde kurduğu oyun odası herşeyin başlangıcıydı. Sağlık bakanlığı çalışanı olarak geçirdiği yıllarda çocuklarla ilgili ölçme-değerlendirme süreçlerinde aktif olarak yer aldı.Normal gelişim gösteren çocukların yanısıra farklı gelişim gösteren çocuklarla bol bol çalışma fırsatı bulan uzmanımız, 2009’dan beri “Iraz’ ın Oyun Grupları” adlı oluşumu ile alternatif eğitim modellerinden esinlenen aktiviteler yaratarak ebeveyn katılımlı oyun grupları düzenliyor. Toros Suman aynı zamanda,İstanbul’ da özel bir merkezde aile danışmanı olarak çalışmakta.

6 Mayıs 2011 Cuma

bir ruh hali özeti...



DÜELLO

Bir düelloda
Daha büyük bir şey vardır
Ve daha acıdır bu
Ölümden de ölüm korkusundan da

Bakarsın dün en güvendiğin kişi
Karşı tarafın şahidi olmuş
İşte acıdır bu da
Ölümden de korkusundan da

Daha da acısı vardır ama
O da sevdiğin kadının
Karşı tarafı ziyaret etmesidir
Bu bir nezaket ziyareti de olsa
Düello gerçekleşmemiş de olsa
Acıdır bu
Ondan da ondan da

Daha da acısı
Kılıcın elinde
Alnında bir tutam güneş
Kalakalıyorsun ortada

Cemal SÜREYA

Bence bu bir aşk şiiri değil, Cemal Süreya nasıl yazdıysa yazdı...Bence bu bir yüzleşme şiiri,hayatı temize çekme şiiri belki biraz da..Bugünün özetidir..Karşı taraf hep vardır bu hayatta, önemli olan senin yanında durduğun kişinin kimin yanında durduğudur..Diretmemeli, veda edebilmeli, emin olunca gidebilmeli, en çok da dostluklardan..

Şimdi alnımda bir tutam güneş, önce sevgilimin üstünü örteceğim, sonra oğlumun..Bir bardak çay alacağım, ben öyle olsun istediğim için, mecburiyetten değil, düellosuz bir yaşama dair hayaller kuracağım..

Neler oluyor dediğiniz anda okuyun bu şiiri e mi, anlatacak size neler olduğunu..ve barışık kalın hem kendinizle hem dünyayla, siz almıştınız o kılıcı elinize, hazırdınız aslında..Ah birşey daha, bu postun etiketlerinden biri de kadın,bu bir tesadüf değil,ellerimle etiketledim...


3 Mayıs 2011 Salı

EDİT: MİNİ AKADEMİ HAKKINDA BİR UYARI!!!

Sancaktepe Mini Akademi Oyun Grubu Programimi birebir kopyalayarak ve sitesinde yayınlamış idi düne kadar..


Oyun grubu programımı yazdıkları sayfa bu idi, muhtemelen bir daha görüntülenemeyeceği için bunu tarihe not almalıydım..

http://www.miniakademi.com/oyunprg.asp

EDİT: Mini Akademi Programı sitesinden kaldırdı. İlerleyen zamanlarda hassas davranacaklarını, bir daha böyle bir şeyi yaşamak ve yaşatmak istemediklerini ilettiler bana.

Peki ben ne yapacağım, hiçbirşey!!!Bana doğru gelen ve paylaşılarak çoğalmasını istediğim herşeyi blogumda ve bana ait tüm sanal alanlarda yayınlamaya devam edeceğim. Bu deneyimin beni paranoyaklaştırmasına ve bilgi saklamama sebep olmasına izin vermeyeceğim. Sadece somut emek çıktısı olan bu ve benzeri programlarımın noter onaylı olduğunu tüm ilgililere duyurmak istiyorum bu vesile ile..


Uzman Psikolog Iraz Toros Suman.

2 Mayıs 2011 Pazartesi

Montessori Pedagojisi Üzerine Bir Söyleşi..

Ben Montessori Pedagojisinden sonsuz ilham alıyorum, hem bir anne hem de bir psikolog olarak..Maria Montessori' nin dehasına müthiş saygı duyuyorum ve bu sistemin yaygınlaşmasını, Türk Milli Eğitim sisteminin içinde kendine bir yer bulmasını çok ama çok istiyorum..Ve tuhaf gelebilir ama olacağına da inanıyorum!!!

Ama özellikle son zamanlarda ne kadar yanlış yorumlandığını hayretler içinde kalarak izliyorum..Ben bir Montessori annesiyim deyip felsefenin özünü kavrayamamış aileler, Montessori olanlar iyi diğerleri kötü diyen ayrımcılar, materyalimi alır aktivitemi yaparım diyen ısrarcılar ama bu arada meselenin özünün çocuğa ve onun doğasına saygı duymak olduğunu unutanlar..
Ha bir de çocuk Montessori okuluna giderse ilkokulda mahvolur diyen ve beni en çok sinirlendiren "bilmez" grup var..

Sonuçta tüm bunları konuşmak için Montessori eğitmeni Melek Çilingir bizimle olacak 15 Mayıs'ta..Felsefeyi içselleştirdiği öyle ortada ki benim açımdan, ben çok heyecanlanıyorum onu dinlemek için, üstelik aylardan sonra ilk defa dinleyici olacağım ve çok şey öğreneceğimden eminim..

Montessori pedagojisi nedir diyorsanız, bir tık..

Ben bu söyleşiyi merak ettim diyorsanız program aşağıda:


Montessori Egitim Sistemi – Kozmik Egitim


20. yuzyilin baslarinda Italya’da Italya’nin ilk kadin doktoru Maria Montessori tarafindan olusturulan bir egitim modeli 100 yili askin bir suredir, dunyanin her bir kitasinda bircok ulkede cocuklara,“dunyanin unutulmus vatandaslarina” hizmet ediyor.

Tum dunyada, daha cok 3-6 yas gruplariyla taniniyor olmasina ragmen, Montessori egitim sistemi bu yas grubuyla sinirli degildir. 0-24 yas araligini cocukluk dönemi olarak niteleyen Montessori, cocuklugu 4 evreye ayirir. Yetiskin olana dek gecirdigi bu evrelerde cocugun butun cabasi “kendisini insa etmek”tir.

Kozmik egitim, insanin bu gelisim evrelerinden ikincisinde 6-12 yas grubunda baslar.

3-6 yas grubunda duyusal kesifle kendisini gelistiren cocuk, “kozmik egitim” ile mantik ve hayal gucunu de kullanarak sosyal ve ahlaki acidan da kendisini mukemmel bir sekilde gelistirir.

“Evren bir butundur ve her sey birbiriyle ilintilidir.” Kozmik egitimle dogadaki her elementin kosulsuz ve yorulmak bilmez bir sekilde doga kanunlarina uydugunu ve evrenle uyum icinde calistigini ögrenen cocuk, buyuk ya da kucuk herkesin, her varligin bu kozmik oyunda bir role sahip oldugunu bilir.

Toplumda da tipki dogada oldugu gibi tam bir isbirligi ve kurallarin olmasi gerektigi algisi, bir Montessori cocugunu cevreye ve topluma karsi duyarli, sorumluluk sahibi bir birey yapar.

Tamamen bilimsel gözleme dayanan bir calismanin sonucu olusturulmus bu egitim sisteminin benzersiz akademik basarisi basli basina cok önemli olsa da, cocugun kendi kozmik görevini bulmus, yuksek toplumsal duyarliliga sahip, dunyaya ve topluma hizmet etmek icin sabirsizlanan, mutlu bir birey haline gelmesi “kozmik egitim”in en önemli sonucudur.

İnsan ihtiyaclari ve egilimleri

Gelisimin 4 evresi

1. evre - hazirlanmis cevre - emici zihin (oyun yerine calisma, hayal yerine gercek ve elbette odul ve ceza) 0-6 yas

2. evre - hazirlanmis cevre - kozmik egitim 6 – 12 yas
Buyuk hikayeler - kucuk dersler (Great lessons - key lessons)
Empresyonistik yaklasim
Normalizasyon
Özgurluk ve sorumluluk

3. evre – 12 – 18 yas

4. evre – 18 – 24 yas



Kontenjan 30 kişi ile sınırlı, katilmak isteyenler bana mail atabilirler; iraztoros@yahoo.com

Tarih: 15 Mayis 2011 Pazar
Yer: Bostanci Bizden Bire Kisisel Gelisim Merkezi
Saat 11:00
Ucret: 25 TL