28 Ağustos 2010 Cumartesi

Datça & Rüzgar & Can Baba İşini Biliyor..



























































ve bir de kuzu gibi olma oğlum e mi, nasıl güzel demiş Can Baba:
"...kuzu gibi olun diyorlar
ilerde büyüyüp de insan içine çıkınca
koyun gibi güdebilmek için bizi..."


23 Ağustos 2010 Pazartesi

dedi, dedim..



-Rüzgarr,bugün çok özledim seni..
-Ben de seni özledim kurabiyem..
-?!?!?

...

-Anne ben bu çorbayı çok beğendim!
-Afiyet olsun..
-Anne ben bu çorbayı çok beğendim diil!
-Efendim?
-Anne ben bu çorbayı hiç beğenmedim!
-Tamam yeme o zaman..
-Anne sen bana neden yeme dedin?
-Beğenmedim dedin..
-Anne ben neden beğenmedim?
-Neden beğenmedin?
-Neden beğenmedim?
-Bilmiyorum ki Rüzgar..
-Babaaaaaaaaaaaaaa...

...

-Anne ben gazete okicam!
-Tamam, hadi okuyalım.
-Ben kendim okuyabilirim!
-Tamam o zaman..
-Anne ben kendim okuyamadım!
-Birlikte okuyalım mı?
-Gel ben sana okuyayım!!
-!!!

...

-Anne tişörtümü çıkart ben havuza giricem!
-Ama bu havuza girilmez ki tatlım..
-Anne ördekler neden giriyor?
-ık, mık..
-Ördek, çık dışarı, girilmez dedi annemmm
-?!?!?!?!

...

-Anne geeeel, ben mis gibi kakalar yaptım!!
-Geliyorum..
-Babam da gelsin!!
-Tamam..
-Telefonu da getir!!
-?!?!?!?

...

Büyüyorsun vesselam...

...

20 Ağustos 2010 Cuma

Zıplayan Rüzgar, yeni aktivite..




Rüzgar zıplamaya bayılıyor, "1-2-3 ıplaaaaaaa" komutuyla hepimizi harekete geçiriyor..

Önce evimizin uzun holune 1' den 9' a kadar rakamlar yazılı A4 kağıtları yapıştırdım, ritmik sayma için çok eğlenceli bir çalışma, birlikte saydık ve zıpladık. Sonra ise bu resimleri yaptım A4' lerin üstüne; elma, güneş, ağaç ve yıldız..Zıplarken hikayesini uyduruyoruz birlikte; bazen ben bazen o..Kırmızı elmaya zıplayıp oradan ağaca geçiyor ve ağacın üstüne koyuyor elmayı..Buluta zıplayıp uçmaya başlıyor ve sonra yıldızlara kadar yükseliyor, derken sabah oluyor güneş geliyor ve sıcacık oluyor heryer..

Hikaye ve resim kartları size kalmış, zıplamak benim için daha eğlenceli artık!!!

10 Ağustos 2010 Salı

neden?

yokum neden?

bin tane taslağım, hakkında yazmak istediğim bir sürü heyecanım var, yazmayı çok özlediğim zamanlarım var, o zaman neden yazmıyorum?

ya-za-mı-yo-rum..

gerçekten çok işim var, gün içinde yazabileceğim bir iş rutininden saatlerce konuştuğum-işim bu- iş rutinine geçiş yaptım..eve geldiğimde çok konuşan bir oğlum var.."seni çok özledim bitanem" diyor, ne blogu ne yazması..çok özlediğim, doyamadığım, kavuşunca sevindirik olduğum arkadaşlarım var..

sonra hergün 2 çeşit yemek yapmak var..sonra çok yorulduk ama deyip 2 hafta Datça' ya gitmişliğimiz var..sonra hala duvara asılmamış tablolar var..

e bir de bu hagftasonu 1 ay rötarlı bir doğumgünü kutlaması var..