28 Temmuz 2009 Salı

olan biten



14 Temmuz, kusmayla başlayan ve 24 saatin sonunda ancak hastaneden eve dönebildiğimiz kötü bir gün..Tam da Rüzgar' ın doğumgünü idi..1 sene önce aynı gün aynı saatte, aynı hastanede "üçümüz" olmuştuk..Doğumgününde üçümüz ordaydık yine..



18 Temmuz, Rüzgar' ın doğumgününü kutladık..Ellerimizle yaptık herşeyi, annemin elleri ve benimkiler yani..Herkesin aynı saatlerde birarada olamaması günü çok uzattı, geceyarısı idi ve evde hala misafirlerimiz vardı....Oğlum için tabiki anlam veremediği ve de muhtemelen sıkıldığı bir organizasyondu ve tekrarı olmayacak kesinlikle..Benim açımdansa, yapılmalı hissiyatıyla giriştiğim ve yapılmasa da olur duygusuyla çıktığım bir gündü..Bundan sonraki doğumgünlerinde Rüzgar çok eğlenecek!!!



22 Temmuz, Rüzgar' ın Eşref Amcası geldi..Amca artı 2 tane kuzeni ve yengesiyle tanıştı..Hastalık, doğumgünü kalabalığı ve üstüne onların gelişi birleşince çok kaynaşası yoktu kimseyle..Eteklerime yapışıp çekti sıklıkla, gerçekten eteğimi de hatta!!!Huy değiştirmek böyle birşey demek ki..Hastalık sonrası yani..Yapay "ühü ühü" leri var artık, gözümün içine bakarak hem de..İstemediğinde "bitti bitti" yapışı..Hiç durmadan konuşması...bıjım bjım,ayyy, ab, ab, ab, babaaaaaa...




24 Temmuz, kontrol için doktoruna gittik..500 gram vermiş..Normal, o kadar az yiyor ki..İki tane de diş geliyormuş üstten yine..Tüm bunlara ilaveten, artık bir birey oluşu ve söylediğimiz hemen hemen herşeyi anlamasına rağmen cevap verecek ve kendini ifade edecek yeterliliğin olmayışının onu sinirli yaptığını konuştuk..Ne zor, bir günlüğüne konuşamadığımızı düşünelim..Artık onun göz mesafesinden iletişim kurmaya çok dikkat ediyoruz, ya eğiliyoruz ya da onu yükseltiyoruz..Göz kontağı kurma ve bakışlarını bakışlarıma sabitleme süresi o kadar uzadı ki!!!Büyüyor!!!



25 Temmuz, Rüzgar'ın Güler Halası geldi..Ev kalabalık..Benim çok özlediğim bir hal bu, ama Rüzgar!!! Özetle çığlık çığlığa desem..



26 Temmuz..Rüzgar babasının gözlerinin içine bakarak "baba" demeye başladı..Gel, top ve benzeri tek hecelilerden sonra kişi ve isim arasındaki ilk anlamlı bağlantı babasına nasip oldu :))Hak etti, kıskansam ve aşklarına imrensem de hakkını teslim etmeli bu muhteşem babanın!!!



Ve veee..."Durmaya" ve kısa bir nefes İstanbul' a gitmeye karar verdik..Bir şehirle ilgili aidiyet duygusunu veren o şehirde değer verdiğiniz insanlardır şeklinde bir özlüsöz uyduruyorum tam şu anda..Ailem bu şehirde olmasa tam bir boşluk..İstanbul olsa her yer, ya da ben olsam orda yine yeniden..



Budur..

2 yorum:

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

ben de aynı sorunu düşünerek herkesi doğumgünüe çağırırken şu cümleyi kullandım
"öğlen bir gibi başlayıp akşamüstü bitiriyoruz" dedim.
valla dedim. gece geç vakte kadar olmaz birinci doğumgünü. yazık çocuğa
rüzgara da tekrar iyi ki doğdun diyorum

Iraz dedi ki...

Ben senden de fazlasını söyledim, "17.00- 19.00 arası" diye defalarca vurguladım..Ama gelenler çok yakınlarımız olduğu için yapacak birşey yok, buyursunlar hep gelsinler :))

Rüzgar için fark ettiğini sanmıyorum, her zamanki gibi 9da yattı, her iki gündüz uykusunu da uyudu..

Tunişime de tekrasr mutlu seneler!!!