27 Ekim 2009 Salı

Şahmeran...



Babam Şahmeran yapıyor bir süredir, artık satıyor hatta..Tarsusluyum ben, Şahmeran içine işlemiş ya Tarsusluların, yılanlardan utanırım ben de işte..

Budur:


Günümüzden binlerce yıl önce, bugünkü Tarsus şehri civarlarında yedi kat yerin dibindeki mağaralarda yaşayan yılanlar varmış.. Meran adı verilen bu yılanlar, çok akıllı ve iyi yüreklilermiş..Arkadaşlığa, dostluğa, sevgiye büyük önem vererek, barış içinde mutlu bir hayat sürerlermiş..Meranların başında Şahmeran denilen eceleri varmış..Genç ve güzel bir kadın olan Şahmeran hiç yaşlanmaz, öldüğü zamanda ruhu kızının vücuduna geçermiş..

Geçmişten günümüze kadar gelen bu efsaneye göre Şahmeran'la karşılaşan kişi Camsab imiş..Yoksul bir ailenin oğlu olan Camsab, evinin geçimini arkadaşları ile odun satarak sağlarmış..Bir gün arkadaşları ile birlikte bir kuyu dolusu bal bulan Camsab, arkadaşlarının açgözlülüğü yüzünden kuyunun içindeki bal bitince kuyuda bırakılmış..Terk edilen genç cebindeki çakıyı kullanarak burada gördüğü bir deliği genişletmiş ve daha büyük bir yere geçmiş..Uyandığında etrafının yılan ve ejderhalarla dolu olduğunu görmüş..Yarı insan yarı yılan olan Şahmeran yanına gelmiş,onu zoraki olarak misafir etmiş bir süre ülkesinde..Sonunda Camsab'ın yalvarmalarına dayanamamış ve onu kuyudan çıkarmış Şahmeran..Gençten ömrü boyunca asla yerini söylemeyeceğine dair söz almış Şahmeran,bir de hamama gitmemesini tembihlemiş, hamama giderse vücudunun yılan derisine dönüşeceğini ve böylece Şahmeran' ı gördüğünün anlaşılacağını tembihlemiş iyice..Yeterli miktarda dünyalık vermiş Camsab' a ve kuyudan çıkarmış..

Köyüne dönen Camsab, ülkesinin hasta hükümdarının iyileşebilmesi için Şahmeran'ın etini yemesi gerektiğini duymuş ama ses çıkarmamış..Oysa padişahın askerleri herkesi teker teker hamama götürmeye başlamışlar..Camsab uzunca bir süre kaçsa da en sonunda o da hamama götürülmüş..Ve hemen yılan derisi kaplamış tüm vücudunu..Padişah Camsab'ı huzuruna çağırarak Şahmeran'ın yerini göstermesini istemiş.. Fakat Camsab bir türlü Şahmeran'ın yerini söylememiş.. Kendisine altınlar ve vezirlik ünvanı verileceğini duyan Camsab Şahmeran'ın yerini vezire göstermiş sonunda.. Vezir bazı sihirli kelimeleri söyleyerek Şahmeran'ı altın bir tepsi içinde kuyunun dışına çıkarmış.. Vezir'in adamları hamamda Şahmeran'ı öldürmüşler..Üç parça halinde padişaha sunmuşlar etini..Hükümdar sağlığına kavuşmuş..

Efsane o ki, yılanlar bilmemektedirler Şahmeran'ın öldüğünü, insanoğluna olan sadakati ve iyi niyetine karşılık gördüğü ihaneti..Öğrendiklerinde ise alacaklardır ecelerinin intikamını..

17 yorum:

Volga dedi ki...

Özlemişim ben bu öyküyü... ve Tarsus'u... Sevgiler.

füsfüs dedi ki...

hikayenin tamamını bilmiyordum, iyi ki yazmışsın, çok etkileyici gerçekten

Iraz dedi ki...

Volga,
Sence de bir büyüsü yok mu Tarsus' un, her seferinde koşarak uzaklaştığım ama en nihayetinde huzurla kavuştuğum sevgilim gibi..

Iraz dedi ki...

Füsfüs,
Teşekkürler..Yazıma eklemeyi unutmuşum ki o tarihi Şahmeran Hamamı Tarsusta ve kullanılır durumda!!!Küçükken korkutmuşlardı beni hamamda, bir köşe gölgeyi gösterip ""bak Şahmeran' ın kanı diye :))

ElfAna dedi ki...

Iraz ben de yorumlari okumadan once o hamamı ve kanı animsadim gulumseyerek. 91' den beri Tarsus'u gormuyorum! Soyle bir kac fotograf koysan da cocukluguma gotursen diyordum:) Hala en cok da AtDagini ozlerim. O gunes yakarken; karlarin ustunde bogusmak&o zamanlar ucurum gibi gelen-sahi o kadar yuksek miydi orasi yoksa cocuk gozuyle mi oyle miydi?- yamactaki salincaklara cildirmak!!!

Iraz dedi ki...

En kısa zamanda fotoğraflar ekleyeceğim :))

Atdağı için Sedef de yazmıştı, bak fotolar da var :))

http://www.akifamily.com/2009/09/atdag-lokantasnda-tavuk.html

AycA dedi ki...

:=) ne hoş..

Adsız dedi ki...

En son geçen Mayıs'ta Tarsus'taydım. Amerikan Koleji'nden mezun oluşumuzun 15. senesini kutlamak için.

Hem çok değişmiş, hem de hiç değişmemişti Tarsus. Tantunici Haluk Abi'yi bilir misin? Bizim lisenin yanındadır. Hala oradaydı, hala da aynıydı, ama eskisi kadar güzel değildi, hoş, belki de hiç güzel olmamıştı da bize öyle gelmişti onca sene.

Türkan Şoray Şahmeran'ı oynamıştı. Filmi çok hatırlamamakla birlikte Türkan Sultan'ın güzelliği hala aklımda :)

Iraz dedi ki...

Ayça,
Hoş değil mi, TRT bir Şahmeran belgeseli çekti geçen sene, gelip babamı buldular, çok duygulandık tahmin edersin ki..

Iraz dedi ki...

Elif,
TAC mezunumusun sen? Adanalı mısın?Ben Tarsus Anadolu Lisesi mezunuyum ve 12 yıl oldu mezun olalı..Muhtemelen aynı maçlarda bağırdık, aynı caddede yan yana yürüdük, omuz teması bile mümkün bu durumda :))
Haluk Abiyi bilmez miyim, çok güzeldi eskiden tantunisi, ben bayadır yemiyorum ama..
16. senenizi kutlamaya da gelirsen görüşelim olur mu :))

Adsız dedi ki...

Evet, öyleyim! Gerçekten de dediğin gibi, mutlaka aynı ortamlarda bulunduk. Şaka gibi...

Eş durumundan Adanalı, aslen Mersinliyim. Çok sık gelmiyoruz ama geldiğimde haber vereceğimden emin olabilirsin :)

Volga dedi ki...

Evet, kesinlikle bir büyüsü var. İçinde yaşarken çok farkında değildim belki ama şimdi her gelişimde çok farklı duygular yaşıyorum. Hem özel hem sıradan; hem heyecan verici hem durağan; hem bana ait hem de benden çooook uzak bir kent...

elif ada dedi ki...

Merhaba Iraz,
ben çok severim Şahmeran'in hikayesini. Galiba Murathan Mungan'in Cenk Hikayeleri diye bir kitabinda da okumustum. Babanin resmine hayran oldum. Galiba bir tane siparis edecegim. Kendisine saygilarimi iletir misin? Opuyorum onun o hunerli ellerinden...
Sevgiler
Umur & Ada

Iraz dedi ki...

Elif,
Evet evet, mutlaka goruselim :))

Iraz dedi ki...

Umur,
İlettim bile selamını, çok mutlu oldu..Ne zaman sipariş vermek istersen haberleşiriz..
Sevgiler..

Cocukla Cocuk dedi ki...

merhabalar, ben Adanalıyım, Efsanenin detaylarını unutmuşum ama son kısmı Rahmetli anneannemin sesiyle kulaklarıma geldi sizi okurken. Çok teşekkürler bu paylaşım için, nerelere götürdünüz beni.

Iraz dedi ki...

Ben teşekkür ederim, hiç alakası olmayan birini bile çok etkiler değil mi bu efsane, sanki efsunlu gibi, ben ilk dinlediğimde çok üzülmüştüm Şahmeran için..