8 Eylül 2010 Çarşamba

Sakin ve Eylül..

Sözlerimi biriktiremediğim zamanlar bitti gibi geliyor ve bugun sakin kaldım bir an, oysa ne kadar zor, sakin kalmak..

Rüzgar, ben ve kocam yan yana durduk..Rüzgar elma kesti, ben ceviz ayıkladım, taze ceviz, ellerimin boyanacağını dert etmeden, neden etmedim bilmiyorum, aslında ederim, Turgut da ayıkladı, o zaten böyle şeyleri dert etmez, ya da ben dert etmeyim diye dert etmiyor görünür..Neyse..İşte bu çok sakin bir andı..Ohh dedim, çok şükür..Demeyeli ne kadar uzun zaman olmuş..Sakinleşmeyeli..

Bilen biliyor, ki sussunlar, sıkı bir değişiklik yaptım hayatımda, ailecek mutlu olduk, daha da olacağız, zamanı var, söyleyeceğim..



Şimdi ellerimde ceviz boyaları, saçlarıma kına yaktığım zamanlar geldi aklıma,ne kadar masumduk değil mi kızlar, Asum,Sedam,Deryam,Nilayım,Nurum,Burcum ve de Irazım :)Sakindik değil mi, delice merak eder ve denerdik hayatı ama sakindik, deliydik ve sakindik, saçımızı boyayamazdık, kına yakardık, en fazla bu kadar deliydik, ama sakindik işte..

Nehir var aklımda günlerdir, 20 bin lira için konuşmalar,pembe balonlar..Bu para küçücük oysa ki, olması gerekenin yanında..Sırada bu var..



Rüzgar öyle büyüdü ki, gelin de bir görün.."neden" ve "ama" en yakın arkadaşları..

Ne yapıyosun annecim..Yemek yapıyorum tatlım..Ama neden..

Burada ne yazıyor anne..Peride Celal yazıyor tatlım..Ama neden..

Bugün işe gitmiyor musun anne..Gitmiyorum tatlım..Ama neden..

Sanırım hayatın anlamsızlığını kavramak üzere, ama neden deyip duruyor..



Uyduruyor,"a-be-ce diye bağırcam, çiftliğinde Ali babanın" diye bir şarkı tutturuyor sıkça..Tencerelerin hepsini indirip üstlerinde zıplıyor, "ben şimdi parka geldim" diyor..Sonra içlerine eline ne geçerse koyup yemek yapıyor, ikramda kusur yok; çorba, salata, hatta mantı..Bazen de robot yemeği yaptım diyor?!?Bazen hayali bir dondurma yapıyor ve nedense asla bana ikram etmiyor, "Sen yeme babama yaptım" diyor.."Kocaman bir astronot oldum ben" diye süpermen duruşuyla geziyor evde, oysa babasından başka hiçbir süper kahraman tanımıyor henüz..Hayal kuruyor yani, çok heyecanlı değil mi?!? "Kendine ii bak tatlım, güle güle bebeğim, tisikür ederim ve bişi diil" düşmüyor dilinden, nezaketli bir adam oldu yani..

Oyun gruplarım hemen tatil dönüşü başlıyor, heyecanlı mıyım, sevgilimi özlemiş gibi hem de!!!Hazırlıklarımı tamamladım, bekliyorum çocuklarımı..Sanal gruba katılmak için, tık tık..



İyi ki Eylül geldi..Sadece bunun için günlerce sevinebilirim..Melankoli en sevmediğim ruh halidir, buna yormayın, ama ilkbaharın değil sonbaharın gelişi sevindirir beni, kış değil, sadece sonbahar, Eylül de geldim bu dünyaya diye mi..

Bir de bir de, çok şükür :)


*Resimler İpek Kocaaydın' ın sonbahar tabloları..

7 yorum:

AycA dedi ki...

tam da bugün kurumuş yapraklara dalarken erin bir eylül yazısı yazayım demiştim :) çok seviyorum sonbaharı çookkk aynı nedenlerle..
ama neden ? :)

burcu dedi ki...

bende mi dünyaya eylülde geldim diye mi inan bilmiyorum,ama ben de çok severim eylülün isim olanını,hüznünü,sonbaharını,kuru yaprağını.ve sen çok güzel ifade etmişsin,en çok sakinliği anımsatır...

Iraz dedi ki...

Ayça, hadi sen de yaz :)

Iraz dedi ki...

Ah bir de daha sık sakin kalabilsem Burcu..Ya da sık sık Eylül olsa :)

Selin Ergeçer dedi ki...

Irazcım değişiklikler o kadar iyi geliyor ki insana bazen,sanki herşey daha anlamlı gözüküyor gözüne,sanki hergün gittiğin sokak bile daha güzelleşmiş gibi mutlu oluyor,bir enerji ile doluyor insan...Değişiklikler iyidir ;)

füsfüs dedi ki...

bu yazın beni bile sakinleştirdi sanki . ben de severim sonbaharı ama benimki kıştan sebep:) az kaldı kışa, sen de daha çok yazsan keşke:)

Iraz dedi ki...

@selin; evet hem de çok iyi..

@füsfüs; keşke daha çok yazsam, elimden geleni yapıyorum ama bu ara ancak bu kadar oluyor, öyle yoğunum ki..