11 Eylül 2009 Cuma

Nesin Vakfına yardım edelim..

Bu duyuru Nesin Vakfı' nın mailing list'i aracılığı ile, bire bir Ali Nesin' in kaleminden yapılmıştır..Söz konusu olan ülkemin geleceği için çok önemsediğim çocuklar, Nesin Vakfında büyüyor olmaları ise ülkem için bir şanstır bence..Gelin Vakfı ayakta tutalım..Bugünki post konumuz bu olsun,ne kadar çok kişiye ulaşırsa bu mektup o kadar iyi, o çocuklar bir an evvel evlerine yani Vakfa dönebilsinler..



Sevgili Dostlar,

Kötümserliğe kapılmaca yok.

Hayat bir mücadeledir. Bu sel felaketini de bu mücadelenin bir parçası olarak değerlendirip eski günlerimize dönmek için canla başla, aşkla şevkle çalışacağız. Eskisinden daha da güzel bir vakıf yapacagız.

Yarın çok daha kötü bir sel felaketi bekleniyormuş. Nasıl mümkünse!
Elimizden geldiğince hazırlanıyoruz.

Küçük çocuklarımızı anneleriyle birlikte İstanbul'daki evlerimize yolladık. Vakıf'ta sadece eli iş tutan gençler kaldı.

Görmeden anlaşılmaz ama felaketin boyutlarını anlatmaya çalışayım.

Şu anda çamurdan bir vakfımız var desem abartmış olmam.

Bodrum kat baştan aşağı, giriş katı bir buçuk metre kadar su altında kaldı.



Bahçedeki su düne kadar boyu aşıyordu.

Şimdi suyu gitti diz boyu balçığı kaldı. Çizmeyi bırakmadan ayağınızı balçıktan kurtarmanız zor. Selin sürükledikleri meyve ağaçlarının arasına takılmış, ağaçları eğmiş, kocaman bir bariyer oluşturmuş. O yemyeşil bahçeden geriye eser kalmadi. Çoluk çocuk hep birlikte o kadar da cok emek vermiştik ki...

Hayvanlarımıza yem için ektiğimiz onlarca dönum tarla bataklığa döndü.

Seralarımız kimbilir nerelerdeler.

Komşu haradaki onlarca at boğuldu. Muhteşem atlardı. Hep birlikte koşmaya başladıklarında zemini zangır zangır titretirlerdi.

Çocuklarimiz, o atları küçücük boylarıyla çitin üstünden uzanarak, bahçeden kopardıkları tutam tutam çimlerle beslerlerdi. Minicik ellerle atların koca koca dişlerini yan yana görmenin keyfine doyum olmazdı...Başkalarına para kaynağı olan o atlar bizim neşe kaynağımızdı. Gitti gider canım atlar.

Tiyatro salonumuz tanınmaz halde.Şu anda içine bile girilemiyor.

Mutfağımız kullanılmaz durumda, içine zor giriliyor.

Çamaşır makinalari, bulaşık makinalari, kurutma makinası, buzdolapları, fırınlar, soğutma depoları, kalorifer kazanı..Medeniyet namına ne varsa yok oldu.

Et stoğumuz perişan.Kokuşmadan gömmek gerekiyor. Ama nereye? Her yer balçık.

Su, elektrik, telefon, internet kesik elbet.



"Dereboyu"ndaki evime uzun sure ulaşamadık. Aziz Nesin'in en önemli notları oradaydı. Sel, agaç kütüğünden karavana kadar, ne bulmuşsa önüne katmış tüm şiddetiyle akıyordu. Neyse ki ev yıkılmadı ve notlara bir şey olmadı. Mucize diyesim geliyor.

Kullanılmaz hale gelen koltuk, kanape, yatak yorgandan ya da tamamen suya gömülen elbise depolarımızdan söz etmiyorum bile.

Bitirmek üzere olduğumuz "Sanatçi Evi" perişan. Yeni baştan yapacağız.

Kitap depolarındaki on binlerce liralık Aziz Nesin kitabi mahvoldu.

Aziz Nesin'in yıllarca biriktirdigi gazete koleksiyonunun büyük bir kısmını ciltletmiştik. Büyük ölçüde parasızlıktan ama bir miktar da
ihmalkarlıktan ciltletemediğimiz binlerce gazete hamur oldu. 1976'nin Politika gazetelerini gördüm. Içim acıdı.

Mezunlar dahil bütün büyük çocuklarımız Vakf'a geldiler. El birliğiyle Vakf'ı temizlemeye çalışıyorlar.

Felaketin boyutunu anlamak için görmek, yaşamak lazım.

İki tesellimiz var:

1) Hiçbirimize bir şey olmadı.

2) Aziz Nesin'in bütün arşivi kurtarıldı. Çocuklarımızın ilk aklına bu notlar gelmiş. 3000 dolayinda dosya...İnanılmaz bir sürat ve imrenilecek bir işbirliğiyle çocuklar bütün dosyaları su basmadan kütüphaneden ikinci kata çıkarmışlar. Sabahın köründe uykularından fırlayıp..Çocuklarımızın kimisi haylaz kimisi yaramaz kimisi söz dinlemez olabilir, ama hiç görmedikleri Aziz Dede'lerinin notlarının ilk kurtarılacak eşya olduğunu biliyorlar..Eğitim işte böyle bir şey olmalı.

Her şeye karşın iyimserliğimizi elden bırakmayacagiz ama.Sürekli ileriye bakmaya and içtik. Mücadeleye devam!


Sevgili Dostlar,

Nesin Vakfı'nın ana binasını depreme karşı güçlendirmek gerekiyordu. Bu sel felaketiyle birlikte binanın zemini daha da zayıflamıştır. Binayı güçlendirmenin maliyeti 350-400 bin lira arasında. Sel felaketi dolayısıyla zararımızın da (insan gücünü saymazsak) 250 bin TL dolayında olduğunu sanıyorum. Bizim boyumuzu fersah fersah aşan meblağlar bunlar.
En zor zamanlarımızda hep yanımızda olan sizlerden bütçenize göre bir katkı bekliyoruz. Internetten bagış için:

https://secure.cs.bilgi.edu.tr/nesinvakfi/bagis.php.

Banka hesap numaralarımız aşağıda.

Çok teşekkürler.

Sizlere ve geleceğe inancimiz sonsuz.

Hepimizden sevgiler, saygılar.

Ali Nesin


http://www.nesinvakfi.org/

TL hesaplari

İş Bankası, Parmakkapi Subesi Sube kodu 1042 Hesap no. 0714327

Ziraat Bankasi, Catalca Subesi, Sube kodu 130 Hesap no 952 22 32 - 5001

Vakıf Bank, Catalca Subesi, Sube kodu 237, Hesap no. 434 84 59

Posta Çeki no.164 00 09


Euro hesaplari

Ziraat Bankası, Catalca Subesi, sube kodu 130, Hesap no. 952 55 01 --
5003 (IBAN: TR 80000 1000 1300 9525501 5003)

Vakıf Bank, Catalca Subesi, sube kodu 237, Hesap no. 400 79 36

Dolar hesabi:

Ziraat Bankası, Catalca Subesi, sube kodu 130, hesap no. 952 55 01 --
5001 (IBAN: *TR 37000 1000 1300 9525501 5001)

Vakıf Bank, Catalca Subesi, sube kodu 237, hesap no. 400 79 37

CHF hesabi

Ziraat bankasi, Çatalca Şubesi, sube kodu 130, hesap no. 952 55 01 --
5002 (IBAN: *TR 10000 1000 1300 9525501 5002)

Swift Kodlar:
Ziraat Bankasi, Çatalca Subesi Swift kodu: TCZBTR2A
Vakif Bank, Çatalca Swift kodu: TVBATR2A

Hiç yorum yok: