13 Kasım 2010 Cumartesi

ses, bir, ki..

Taşındık, perdelerimizin bir kısmını henüz takamadık, şiirlerdeki gibi perdesiz evin çocuklarıyız, şaşkınız, hızlıyız, yorgunuz..

Rüzgar önce evimize gidelim dedi, önceden hazırlamak istemiştim tabiki, ama kabul etmemişti, başa geldi, mecburen çekilesi, şimdi burası bizim evimiz diyor..İlk birkaç gün evdeki herşeyi gösterip bu benim mi anne demesi içimi yaktı, annelik evet evet ben suçluyum diye çığlık atmaya hazır bir bünye haline getirdi beni..

Hastalandım bu dar zamanlarda bir de..Ama öyle böyle değil..Sesim yok oldu, çıkmadı, dur dedi bana evren, yordun kendini..Durmadım,bu ara duramaam, kocaman haplar yuttum,tam 24 saat yattım, Rüzgar anne seni doktora götürmem lazım dedi, yüzümü sevdi nedense simetrik hareketlerle, ertesi sabah tamam geçti dedim ve kalktım..Şimdi sesimle aramı düzeltmeye çalışıyorum, azıcık naz niyaz..

Son bir ayda hemen hemen her gün oyun grubu, 3 doğumgünü hazırlığı, 1 taşınma ve bir de son gaz büyüyen oğlumuzla doluydu günlerimiz..Oyun grubu yapıyorum, ne zevk, ne keyif, ne şans..Ve de doğumgünleri yapıyoruz Turgut' la..Süslüyoruz ellerimizle, sonra ben artık her evin oyuncusu olduğum için, oynuyoruz çocuklarla..Animatörsüz, çığlıksız, palyaçosuz..Eğleniyoruz, eğleniyorum :)

Iraz' ın Oyun Grupları artık bir de Irazca Doğumgünleri yapıyor yani..Yarın fotoğraf eklerim, ya da öbür gün, ya da başka bir gün..

Şimdi biraz kitap okuyacağım, J. J. Rousseau, Emile..Şöyle imiş;

Rousseau’nun ikinci romanı olan “Emile”, aslında yazarın insanların eğitimi ve kültürel gelişimi hakkındaki düşüncelerini yansıtıcı bir niteliktedir. Başkalarının koyduğu kurallara göre eğitilen insanların özgür olamayacağını ve köleleşeceğini savunan Rousseau, romanını beş bölüme ayırır; ilk bölümde, Emile kırsal bir bölgede, anne sütü ile beslenerek büyür. İkinci bölüm Emile’in beş ie oniki yaşları arasında geçer , yetim kalan çocuğu himayesine alan ve Rousseau’nun ideal toplumunun temsili olan öğretmeni, on ikisine gelene kadar karışmaz Emile’in hayatına. Doğayı gözleyerek büyüyen Emile’e ne din, ne ahlak, ne bilim, ne sanat konusunda bir bilgi verilmez, herhangi bir otoritenin baskısından uzak tutulur çocuk.

Hiç yorum yok: