9 Nisan 2011 Cumartesi

ta pa pa taaammm..

İşte minik oğlum,heyecanlı kurbağam, geveze papağanımın heyecanla konuşmaya başladığında ağzından adeta "fırlayan" açılış ünlemi bu, ta pa pa taaaaaammm...

Yok, öyle çok heyecanla fırlayacak birşeyler yok ağzımdan,sakin olmak son zamanlardaki derdim, "an" da kalabilmek, eh fena da gitmiyorum, sakinleşmek konusunda yani..

Blogspotlar kapalıydı ya, galiba tamamen açıldı,açılana kadar test 1-2 tadında yazdım, ne önemliymiş blogum, okuduklarım, sanki eve hergün gelen gazetelerimi elimden almışlar gibi oldum..

Herneyse, işte geldim burdayım..

Ankara'ya gittim ve sonra da Adana' ya, kurallar, ödül-ceza ve "hayır" lar hakkında konuşmaya..Her ikisinde de ev sahipleri ve misafirler şahane idi, ben çok heyecanlandım, çok da mutlu oldum!!!

Ankara' da sevgili Hilal ev sahipliği yaptı seminerime, ama ne ev sahipliği :))"Ben poğaçaları yaparım" türünden..Herşey için teşekkürler Hilal, en çok da iyi gelen, umutlandıran ve güven veren arkadaşlığın için..Ve Binbir Çiçek Montessori Okulu'nda yaptığın herşey için,tüm çocuklarını aynı kızlarını büyüttüğün gibi büyüttüğün için..

Ve sonra Adana..Şehrim diyorum içim titreyerek..Herşeyin başladığı yer..Bilen bilir ki ben Adana'dayken birgün döneceğim diyordum ve döndüm..Kısacıktı orada yaşadığımız zamanlar hayatın uzunluğu düşünüldüğünde..Ama...Orada evlendik Turgut' la, orada bizi seçti oğlumuz Rüzgar ve orada aile olduk..Sonra orada başladı Iraz' ın Oyun Grupları, ilk ismi Adana Oyun Grubu idi..Derken veda partisinde bir ev dolusu çocuk ve aileydik..Sonra orada "duruldum" eminim..Liste uzar uzar uzar..Sedef..Canım dostum..30dan sonra olmaz diyecek kadar muhafazakarken dostluklarımda, sanal bir tanışma ve sonra işte çocuklar bir dönem birlikte büyüdüler..Ve dedim ki ona, ne kadar güvenmişim sana, geliyorum demişim ve hiçbirşey sormamışım..Sorsam bu kadar güzel olur muydu acaba :) İyi ki varsın canım, iyi ki tanıdım seni ve iyi ki tekrar geleceğim en kısa zamanda..Ve teşekkürler Ebru, keşke ben orada yaşarken tanışsaydık, YogaLOFT' u oradayken keşfedebilseydim,öyle beğendim ki,herşeye kalbinin dokunduğu o kadar belli ki mekanında..

Ve işte böyle bu ara..2 hafta sonra İstanbul semineri var, "Çocuklarda Yaratıcılık, Özgüven, Özgürlük & Sınırlar", görüşmek üzere...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Sonunda girebildim sitene ve sonunda telefondan okuyup da çok yorum yazmak istediğim ama bir türlü yazamadığım yazına gönderiyorum yorumumu. Asıl ben cok mutlu oldum gelmene bizi sahane bilgilendrmen bir yana, azıcık da olsa dolu dolu gecirdiğimiz saatler ve sonrası cok iyi geldi bana. İyiki varsın!