27 Ekim 2010 Çarşamba

peteği çamuuuuu...


Sabah 07.30, tam şu an yani..

Saat 06:42 de şöyle uyandırıldım, "annecim,ben seni çot seviyorum biliyosun mu?".."Ben de birtanem" dedim hadi yanıma yat tekrar uyuyalım sessizliğiyle..O dedi ki, "sen bilmiyorsun sana öğreteyim", "neyi tatlım?" dedim ve başladı..

"üstüdara dideriken aldı da bir yamuuuu, katibimin setresi uzun peteği çamuuuu"

öptüm, öptüm, öptüm...o uyandı, ben uyandım..

bir de dün "annecim biraz dinlenelim mi" dediği, beni kanepeye sürüklediği, başımın altına yastık koyduğu ve sonra boylu boyunca göğsüme uzandığı an var..

Sonra "merak etme anne, ben şimdi yaparım onu (?!?)"dediği anlar..

Ve benim şükürler olsun dediğim..Sağlıklı diye, yanıbaşımda ve yanıbaşındayım diye, sık sık kucağıma sığmaya çalışıyor diye..Uyumaya çalışırken elini boynuma atıyor diye..

9 Ekim 2010 Cumartesi

Kanatlar


Hayat ve ben, sık sık konuşuruz, aramız iyidir, ben kaprissiz olduğum anlarda en çok da..

Yaşamak ve ben sık sık konuşuruz desem sanki daha anlamlı..Kulağıma fısıldamıştı, devam et Iraz..Şimdi de fısıltıdan daha güçlü birşey, ne bilmiyorum tam,beni ikna eden bir tonda konuştuğu kesin..

Suskunum ya buralarda, bu günlükte yani, çok işim var, en önemli işim ise hayal kurmak, ikincisi karşıda ev bulmak, üçüncüsü Iraz' ın Oyun Grupları ile el ele vermek, o beni büyütüyor ben onu..Bin teşekkür Rüzgar, her zamanki gibi, iyi ki oyun oynaman gerekiyor..Aynı senin dediğin gibi..Ama çok oyun oynamak zorundayım anne...

Yani ben, kocam ve oğlum, ve sırtımda & ruhumda hep destek annemin minik güçlü elleri,bırakıyoruz bir kez daha herşeyi, düşüyoruz seslerin peşine, bu sefer karşıya, delice oyun oynamaya..

Metnin ana fikri: Biz Anadolu Yakasında caddeye yakın bir ev arıyoruz, Iraz' ın Oyun Grupları bundan sonra tek işim, istifa bile ettim, kızarmış ekmek kokan sabahlara uyanmak, oğlumu öperek uyandırmak, en çok da onunla saatlerce oynamak için..Hadi bakalım..


4 Ekim 2010 Pazartesi

UNNADO



Güzel kitaplar, organik giysiler, çocuk kozmetiği(en organiğinden ), ah biraz daha küçük olsaydı da Rüzgar bunu da alabilseydim dediğim onlar, bunlar, şunlar..

Hepimiz bir takım indirimli alışveriş sitelerine üyeyiz değil mi, markafoni, limango, vesaire..İşte bunların bebek/çocuk & anne ikilisine hitap eden formatını düşünün..Var mı? Var!

Unnado!!!

Özenle seçilmiş ürünler ve bir o kadar iyi çalışan müşteri memnuniyeti ekibi!!!Gecenin bir yarısı tamamen benden kaynaklanan bir sorunu 2 dakikada çözüp cevap yazacak kadar çalışkan hem de!!!

Bence harika bir girişimcilik örneği, merak ettim ve sordum, nereden çıktı bu fikir ve nasıl gidiyor diye..İşte Unnado' dan mektup var size..

...Neden Unnado ve neden bu fikir? Esas amaç algıları değiştirecek birşeyler ortaya koyma isteği, ihtirası esasında… Çalışanların hiçbiri bu sektörden değil, yani hani baba mesleğidir, ya da o sektörde iyi kontaktları vardır vs gibi bir durum yok. Sektör bize de tamamen yeni.. Ama kısa zamanda oldukça insan tanıma şansı bulduk… Bundan çok da memnunuz.

...Normal şirketler gibi değiliz… Çalışma saati diye bir kavramımız yok… Mutsuz insan görmek istemiyoruz, o yüzden şirkete yüzü asık gelen varsa aynen geri yolluyoruz… Hele telefonda birileri ile konuşmasına asla izin vermiyoruz :)

...Unnado ismini seçmemizin de sebebi esasında Türkçede bir anlam yüklenemiyor olması… Yani anne veya bebekle başlayan bir isim de seçebilirdik ve esasında işimizi çok da kolaylaştırırdı, ama başka şirketler ve sitelerden farklı bir deneyim yaşatmak adına Türkçe'de birşey ifade etmeyen bir isim seçtik..

..Herşeyden önce şirket kültürümüz geliyor… Bu mantıkta unnadosss'lar alıyoruz; unnadosss, çalışanlarımıza verdiğimiz isim.Esasında çalışan demekten kaçınmak için boyle birsey cıktı..Çalışmak genelde sıkıcıdır.'İş' genel anlamda negatif bir olgu yaratır akılda.24 saatin 8 saatini uyuyarak,8 saatini işte,geri kalanın birçoğunu yolda geçiriyorsanız işte geçirilen zamanın güzel olması gerektiğine inanıyoruz, bir iş olmamalı işe gitmek…O yüzden isteyen istediği yerden çalışabilir.Ne yalan söyleyeyim esasında herkes bu yüzden gece gündüz calışıyor…

..Kendimizi müşterilerimize de yansıtmak istiyoruz.Bunun için elimizden geleni yapıyoruz…

..Ürünlerimizi nasıl mı seciyoruz?Öncelikle ürünleri kendimiz görmeyi tercih ediyoruz.Görmediğimiz, inanmadığımız bir ürünü pek koymak istemiyoruz… Sonrasında biraz da farklı olmasını tercih ediyoruz. Herkesin bilmediği, ya da erişemediği markaları tercih ediyoruz. Tabii arada bilinen markalara da yer vermek gerekiyor… Mümkünse sertifikalı ürünleri koymaya çalışıyoruz..

..Her ne kadar ürünlerin kalitesinden markalar sorumlu ise de biz kimsenin 'unnado'dan gelen ürün bir şeye benzemiyor' demesini istemiyoruz ve aynı sorumluluğu hissediyoruz…

...Organik ürünler favorimiz… Uzmanlık alanımız değil ama tercih ediyoruz… Keza sağlık ürünlerine önem veriyoruz… Tekstil ürünlerine yer veriyoruz bol bol ama genelde ayrı ayrı yaş grupları için..Anneler için özel ürünler ve servisler arıyoruz..Bu alanda yurtdışına kıyasla çok boşluk olduğu gerçek… Kendini duyuramama sorunu da var yurtdışından ürün getirenlerin. Bu gibi durumlarda aracı olmaya çalışıyoruz..


İşte böyle..
Üye olmak için mi, bana mail atın davet ederim hemen sizi:
iraztoros@yahoo.com